Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36. maddesinde; " herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz " düzenlemesi bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı hem ceza yargılaması, hem de medeni hak ve yükümlülükleri karara bağlayan yargılamalar için geçerli bir haktır....

TAŞ aralarındaki iptal davası hakkında Erzincan 1.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 23.02.2009 gün ve 21/31 sayılı hüküm incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel yasalarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu"'nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, borca ve imzaya itiraz, takibin iptaline ilişkin olduğundan, H.G.K'nun E; 1997/15-461 K;1997/729 sayılı kararında da kabul edildiği gibi istem İ.İ.K'nun 169,170,170/a maddeleri uyarınca borca, imzaya itiraz ve takibin iptaline yönelik bulunmakla belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/15204 E. sayılı icra takibinin dayanağı olan toplam altı adet senet altında yer alan kaşe üzerinde imza yer almaması nedeniyle bahse konu senetteki borçtan müvekkili sadır olmayacağından dolayı borca, ferilerine ve imzaya itirazın kabulüne, takibin tedbiren durdurulmasına, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Turgutlu İcra Müdürlüğünün 2019/3750 E. sayılı dosyasında borçlu aleyhine başlatılan icra takibine karşı borçlu tarafından imzaya, borca, ferilerine ve yetkiye itirazın yapıldığını, Turgutlu İcra Mahkemesinin 2019/199 Esas 2019/206 Karar sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne karar verilerek, bu kararın kesinleştiğini, davacı aleyhine İzmir 27....

    İlk derece mahkemesince;Davanın imzaya itiraz bakımından reddine, Davanın borca itiraz bakımından reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı, borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye, borca, faize itirazları ile birlikte takip konusu çekteki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece; yetkiye, borca itirazın reddine, borçlu şirket yetkilisinin İİK. 68/a-5 maddesi uyarınca çıkarılan meşruhatlı davetiyeye rağmen duruşmaya gelmediği ve mazeret bildirmediği gerekçesiyle de imzaya itirazın reddine...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1301 KARAR NO : 2021/1345 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2019/10 ESAS 2021/10 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline 19/09/2019 tarihinde tebellüğ edilen Şefaatli İcra Müdürlüğü'nün 2019/131 Esas icra takibi ödeme emrine dayanak bonodaki imzaya ve borca yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, açılan takibin durdurulmasını, kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu bonodaki imzaya itirazının ve borca itirazının kabulünü, bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını bilerek iş bu takibi başlatan kötü niyetli...

      İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken, kural olarak tanık dinleyemeyeceklerinden dar (sınırlı) yetkili olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkileri de genel mahkemeye göre daha kısıtlıdır. Genel mahkemeler, senetteki sahtelik iddiasını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun verdiği yetkiyle daha detaylı bir biçimde inceleme olanağına sahiptir. Davacı, dava dilekçesinde takibe dayanak senedin sahte olduğu ve senette müvekkiline atfedilen lehdar imzasının müvekkilinin eli ürünü olmadığı, ayrıca taraflar arasında borç ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle imzaya ve borca itirazda bulunmuş, mahkemece davanın reddine, tazminata ve para cezasına karar vermiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/102 ESAS 2020/447 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 2....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine, İİK'nın 170/3. maddesi gereği yasal şartları oluşmadığından, inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesini sunacağını bildirerek, sürenin korunmasını istemiş, gerekçeli kararın davacı vekiline 13/09/2022 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi verilmemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca borca itiraz, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 167/2., 58. maddeleri uyarınca ödeme emrinde banka hesap bilgilerinin bulunmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir....

      İTİRAZ Borçlu itiraz dilekçesinde, borçlunun yetkili olduğu şirkete gelinen hacizde çıkan kavga üzerine karakola gidildiğinde alacaklı tarafın şikayetçi olmayacağını beyan ederek gabin halinden faydalanmak sureti ile boş senedin borçluya imzalattığını, senetteki yazıların borçluya ait olmadığından borca itiraz ettiklerini, senede dayanak olan dosyada borç miktarı daha düşük olduğu halde daha fazla yazıldığını, borçlunun kaşesinin sonradan basıldığını, ayrıca faiz oranına ve miktarına da itiraz ettiklerini, borçlunun Gaziantep'te ikamet etmesi nedeni ile Gaziantep'in yetkili olduğunu ileri sürerek yetkiye ve borca itirazlarının kabulü ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        UYAP Entegrasyonu