WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanılan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.09.2014 tarihi olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunduğu; mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu karar gerekçesinde belirtildikten sonra, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 168/4-5.maddesi hükmü gereği borçlunun, borca ve imzaya itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde icra...

    un örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, sair şikayet ve itirazlarının yanısıra senetlerdeki keşideci imzalarının muris Sabit Kurtul'a ait olmadığını da ileri sürerek imzaya itiraz ettikleri, mahkemece Adli Tıp Kurumunca düzenlenen rapor esas alınarak imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan 26.06.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; "senetlerdeki imzaların Sabit Kurtul 'un eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin" bildirildiği, bu rapora karşı alacaklının hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ileri sürerek itiraz ettiği belirlenmiştir. Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ederek takibin iptalini istediği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine %20 tazminata hükmedildiği, mahkeme kararının alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nun 808/1. maddesine göre; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği, ibraz günü...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, davacının sehven eklendiğini öğrenince borçlu kaydının silinmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla Mahkeme kararının bu yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme sonucunda: Her ne kadar davacı dava dilekçesinde imzaya ve borca itiraz etmiş ise de; davacının takibe konu bonoda borçlu sıfatıyla yer almadığı, buna rağmen takip talebinde borçlu olarak gösterildiği, bu hususun davalı tarafından sehven davacıya takip yöneltildiği beyan edilerek kabul edildiği, bu nedenle imzaya ve borca itiraz yönünde inceleme yapılmadan davacı yönünden takibin iptaline karar verildiği dikkate alındığında, Mahkemece davacı lehine tazminata hükmedilmemesi isabetlidir....

        nun 169/a maddesinde tanımladığı şekilde resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belgeye dayanmadığını, davacı borçlu beyanlarını4n geçerli bir imzaya itiraz niteliğinde olmadığını, İİK.'nun 62/5 maddesi uyarınca takibe esas senet altındaki imzaya ve açıkça ve ayrıca itiraz etmeyen borçlunun senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılacağını belirterek davanın reddine, davacı borçlunun takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davacı borçlunun takip senedindeki imzaya açık olarak itiraz etmediği bu sebeple borçlunun borçlu olmadığını İİK 169/a maddesinde düzenelenen belgelerle ispat etmesi gerektiği, buna ilişkin herhangi bir belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla; davacı borçlunun borca itirazının reddine, karar verilmiştir....

        Davacı şirket vekili, müvekkili hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibine yönelik sair itiraz ve şikayetlerinin yanısıra ödeme emrinin tebliğinden sonra takipsiz kalan dosyanın icra müdürlüğünce kaydının kapatılması gerekirken bu işlemin yapılmadığını, işlem yapılabilmesi için dosyanın yenilenmesi ve yenileme harcı alınması gerekirken harç alınmadan ve yenileme yapılmadan ödeme emri tebliğ edildiğini, bu nedenle ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, ayrıca senetler üzerindeki yazıların Ünal Akkoyun'a ait olup olmadığını bilmediklerini, imzaya itiraz etme zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenle senet üzerindeki yazı ve imzaların kimin eli ürünü olduğunun tespitinin gerektiğini ileri sürmüş, ilk derece mahkemesince takibin yenileme işlemi yapılmadan ve harç alınmadan sürdürüldüğü iddiası bakımından herhangi bir inceleme yapılmadan, davacının imzaya itirazının ise açık bir imzaya itiraz bulunmadığı gerekçesiyle imzaya itiraz incelenmeden davanın karara bağlandığı anlaşılmıştır...

        İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir." hükmü düzenlenmiştir....

        Maddede düzenlenen gecikmiş itiraz için borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olmasının gerektiği ve borçlunun bu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmesinin gerekli olduğu, borçlunun gecikmiş itiraz dilekçesinde mazeretini gösterir delilleri de ortaya koyması gerektiği, ancak davacının dedesinin hasta olması sebebi ile evde olmadıklarından bahisle tebligatı geç aldıklarını beyan ettiği, delil de ibraz edilmediğinden gecikmiş itirazın da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....

        İHM’nden ihtiyati haciz bedeli kadar teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması kararının verildiğini, icra müdürlüğünün ek 200.000 TL ikmal ettirerek ihtiyati hacizleri kaldırılması gerekirken fazladan 1.000.000 TL nakit teminat talep ettiğini ve bu bedelin de yatırıldığını, dosyada toplam 1.800.000 TL teminat bulunduğunu ve yatırılan bedelin aşkın haciz niteliğinde olduğunu, BAM 6.HD’nin kararına istinaden takip iptal edilmiş olmasına rağmen, mükerrer teminat talebinin şikayet konusu edildiğini beyanla icra müdürlüğü red kararının kaldırılması ile fazla 800.000TL teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa 8. İHM’de imzaya itiraz davası sırasında yatırılan % 20 teminata istinaden takibin durduğunu, BAM 6.HD’nin de imzaya itirazın kabulüne karar verdiğini, ancak takibin iptal edilmediğini, karara karşı temyiz yoluna başvurulduğunu, kararın kesinleşmediğini, Bursa 9....

        UYAP Entegrasyonu