Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresi içerisinde yapılmadığından reddedilmesi gerektiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararlarının icrası için kararın kesinleşmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin kısmen kabulü kısmen reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ :İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayete konu edilen karar; icra memuru tarafından daha önceden aynı talebe ilişkin karar verildiğinden, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar olduğunu, şikayet edenin ilk talebi red olunduğunda bu karar 7 günlük yasal süre içerisinde şikayet edilmediğini, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1827 e, 2021/135 sayılı kararı doğrultusunda,Balıkesir 4....

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında icra takibi başlatıldığı, şikayet konusunun usulsüz tebligata ilişkin olduğu, icra müdürlüğünce borçlu adına "Göztepe Mah. 2295 Sok. No:14/7 Bağcılar İstanbul" adresine gönderilen tebligatın tanınmadığından bahisle iade edildiği, bunun üzerine mernis adresi olan aynı adrese TK 21/2 madde şerhli olarak tebligat çıkartıldığı ve tebligatın TK 21/2 maddesine göre usulünce yapıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda, borçluların mernis adreslerine çıkartılan tebligatların "Adresten taşındıkları anlaşıldığından evrakın ...Mah. muhtarı ... na teslim edildiği, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve en yakın komşu/kapıcı/yönetici ...'...

    nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; Davacı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süresiz olduğunu ileri sürmüş ise de; 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur....

    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

      İcra emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve tebligata icra emri eklerinin eklenmediğinden bahisle ihalenin feshi istenmiş ise de; ihalenin feshi, İİK.nun 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir. İcra emrinin usulsüz tebliğ edilmesi ve tebligata icra emri eklerinin eklenmemesi söz konusu kanunlarda fesih sebebi olarak sayılmamıştır. İlgililer ve dosya alacaklılarına usulüne uygun tebligat yapılmadığı, satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği, iddia edilmiş ise de, satış ilanı, kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir....

      II.TEMYİZ SEBEPLERİ Müşteki vekilinin temyiz istemi, istinaf dairesince yapılan yargılamada, sanığa yapılan tebligatın işçisine yapıldığı, adreste bulunmama sebebinin yazılmadığı ve bu sebeple tebligatın usulsüz olmasının gerekçe olarak gösterildiği, icra dosyasının tetkikinde ve sanığın yerel mahkemede verdiği ifadede usulsüz tebligata ilişkin bir şikayetinin olmadığı, usulsüz tebliğ olduğu düşünülse dahi öğrenme ile sürenin başlayacağı, icra dosyasında o tarihten itibaren yapılan işlemlerin sanığın bilgisi dahilinde olduğu, şikayetin mevcudu eksiltme üzerine olduğu, sanığın takipten haberdar olduğu, fiili haciz yapılarak malların bizzat sanığın babasına bırakıldığı, salt tebligatı yapan memurun işlemi dolayısıyla sanığın icra işlemlerinden haberdar olmadığının değerlendirilmesinin, usulsüz tebligata ilişkin şikayet olmamasına rağmen bu hususun nazara alınmasının genel hukuk kurallarına aykırılık teşkil ettiğinden bahisle kararın temyiz incelemesi sonucu bozulmasına ilişkindir....

        Sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet davasının 11.02.2020 tarihinde karara bağlandığı, şikayetin reddine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenmeden yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine geri gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazına konu İstanbul 1.İcra Müdürlüğü'nün 2019/34357 E. Sayılı dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1470 E....

        ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçelerinde; borçlu ... adına çıkartılan tebligatların usulsüz olduğunu, 675 sayılı KHK'nın 16/3. maddesi gereğince, asıl kredi borçlusu şirketin 667 sayılı KHK kapsamında kapatılarak malvarlığının kamulaştırılması nedeniyle 670 ve 675 sayılı KHK'lar uyarınca, alacaklının alacağın tahsili için Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat etmesi gerekirken, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan şikayetçi borçlular hakkında takip başlatmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek, takibin iptalini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; şikayetin, hangi tebligata ilişkin olduğu açık olmadığından dinlenemeyeceğini, alacaklı tarafından asıl borçlu şirketten olan alacakların ödenmesi için Ankara KHK Komisyonuna başvuru yapıldığını, 670 ve 675 sayılı KHK'lar gereğince borcun kefaletten kaynaklanması halinde KHK'lara tabi olmadığını ileri sürerek, şikayetin reddini istemiştir. III....

          Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. İcra emri tebliğ tarihinin, süreye bağlı işlemlerde önem arz etmesi nedeniyle şikayetçinin icra emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemekte hukuki yararı bulunduğu nazara alınarak, mahkemece şikayetçi adına çıkartılan icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK'nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu