WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....

Mahkemece, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, öğrenme tarihi olan 15.06.2015 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edildiğine göre, öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük sürede ileri sürülen diğer şikayet sebepleri incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, şikayetçinin diğer şikayetleri incelenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK'nın 82/1- 12'de düzenlenen haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. İstinafa konu olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiğine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 08.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13.12.2018 tarihinde, hacizden 11.12.2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, ancak şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasını ileri sürmeden, haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere 103 davetiyesi tebliğinden itibaren davacının 7 günlük sürede şikayet yoluna başvurmadığı anlaşıldığından, mahkemenin şikayetin süreden reddine ilişkin kararı isabetlidir. HMK'nın 357/1. maddesi uyarınca; bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz....

    Hukuk Dairesinin 2019/115 Esas, 2019/1376 Karar sayılı 17.07.2019 tarihli kararında bu yönden detaylı inceleme yapılmış ve tebliğin usulsüz olduğu iddiası yerinde görülmemiş, ihalenin feshi istemi reddedilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir. Açıklanan nedenlerle,ıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun usulden, yenileme dilekçesi tebliğ edilmediği şikayetinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 05.12.2016 tarih, 2016/6253-24913 sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte sair itiraz ve şikayetini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, borçlunun icra takibinden 01.04.2015 tarihli haciz sırasında haberdar olduğunun kabulü ile usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin...

      Dairemizin 09.06.2015 tarih ve 2015/12150-16065 sayılı kararı ile; tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Bu hükme uyulmaması halinde borçlunun İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içinde şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayetin yasal süresinde olup olmadığı Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....

        Ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair şikayetin kabulü üzerine konulan hacizler fekkedilmiş, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerine 24.04.2014 tarihinde yeniden haciz konulmuş, borçluya bu hacze ilişkin 103 davetiyesi 09.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı bulunmaktadır....

          Mahkemece, taşınmazların haczedildiğine dair 103 davetiyesinin borçluya 16/07/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen şikayetin İİK'nın 16. maddesi gereğince yasal 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 18/12/2014 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; 103 davetiyesinin borçlu asile " muhatabın işte olduğunu beyan eden, muhatapla birlikte sakin ehil ve reşit kardeşi...'e tebliğ edilmiştir" şerhi ile 16.07.2014 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 03.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

            Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.- ). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 23/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 23/10/2020 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 23/10/2020 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir....

            UYAP Entegrasyonu