"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.09.2014 tarihi olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunduğu; mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu karar gerekçesinde belirtildikten sonra, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 168/4-5.maddesi hükmü gereği borçlunun, borca ve imzaya itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde icra...
İcra Müdürlüğ'ünün 2016/6174 Esas sayılı takip dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibi e-devlet üzerinden 05/05/2016 tarihinde öğrendiğini, bu sebeple tebliğ tarihinin 05/05/2016 tarihi olarak kabul edilmesini, takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını, bu sebeple usulsüz tebligata ve borca itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava; Van 2. İcra Müdürlüğünün 2016/6174 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilmiş olan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu iddiası ile usulsüz tebligata yönelik şikayet ve aynı takibe konu senede ilişkin imzaya itirazdır....
Somut olayda; davalının davacı aleyhine, alacağının tahsili için kambiyo takibine geçtiği, davacının dava dilekçesinde açıkça ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve borca, imzaya itirazının kabulünü talep ettiği halde, borçlunun isteminin gecikmiş itiraz talebi olarak değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Borçlunun başvurusu, usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Bu durumda usulsüz tebligata ilişkin şikayet değerlendirilerek sonucuna göre imzaya ve borca itirazlarının da değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın açıklanan hususlar yönünden yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, takip dosyasına sunulan ve Uyap sistemine 19.02.2016 tarihinde tarandığı anlaşılan, 04.02.2016 havale tarihli dilekçe ile, ödeme emri tebliğ edilen Şehmus Turan isminde bir çalışanın bulunmadığı ileri sürülerek, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2015/216934 Esas sayılı takip dosyasındaki borca ve senetteki imzaya itiraz edildiği görülmüştür....
Dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir. Kendisine ödeme emri gönderilen 3. kişinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince 3. kişinin bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/609 2021/89 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.02.2021 tarih 2020/609 esas 2021/89 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı-Borçlu dava dilekçesinde özetle; Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2020/6363 E sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin kendisine 11.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süre içerisinde imzaya, borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
, çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 23/01/2015 olarak düzeltilmesine bu kabule göre de yasal sürede yapılan imzaya ve borca itirazın esası incelenerek, senetteki imzanın muteriz borçlu eli ürünü olduğu kanaatini bildiren bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın reddine, borca (faize) itirazın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, imzaya, borca ve ferilerine yönelik tüm itirazların hak düşürücü süre geçmekle usulden reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....