WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alınarak tebligat memurunun tebliğ evrakını düzenlerken hatalı olarak tebliğ tarihini 14.12.2013 (cumartesi) olarak yazdığı, gerçekte tebliğ tarihinin 17.12.2012 tarihi olduğunun kabulünün yerinde olacağı belirtilerek direnme kararı verilmiştir....

    Bu durumda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzletilmesine ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı bu defaki incelemede anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir....

      Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin 14/11/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

      Tebligat Kanununda belirtilen usullere aykırı yapılan tebliğ işlemleri tümden geçersiz olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Usulsüz tebligat takibin iptali ve/veya tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmaz. Şikayetçi öğrenme tarihi beyan etmemiş ise şikayet tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda Şikayetçi, öğrenme tarihi beyan etmediğinden ve Davalı-Alacaklı öğrenmeye ilişkin başka bir tarihte ispat etmediğinden şikayet süresinde kabul edilmiştir. Şikayet konusu tebliğ mazbatasında, Şikayetçinin iddia ettiği gibi “aynı konutta yakınına teslim” ibaresi bulunmayıp tebligatın TK 13. maddesine göre ikmal edildiği ve daimi çalışanın imzasının alındığı görülmektedir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, dosya içerisinde bulunan davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde ödeme emrinin 02/09/2020 tarihinde davacının eşine tebliğ edildiği, 02/09/2020 tarihide tebliğ edilen tebligat mazbatası dışında icra dosyası içerisinde davacıya çıkartılan ve tebliğ edilen başka bir tebligat bulunmadığı, davacı takip borçlusunun süresinde yapmış olduğu 09/09/2020 tarihli itiraz üzerine icra müdürlüğünce davacı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, her ne kadar şikayetçi borçlu vekilince ödeme emri tebliğ tarihinin 02/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesi için dava açılmış ise de; davacıya ödeme emrinin şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu tarihte tebliğ edildiği, tebliğ tarihinin değerlendirilmesi yönünden asıl olan icra dosyası içerisinde olan tebliğ mazbatasındaki tarih olup, tebliğ mazbatası karşısında herhangi bir geçerliliği bulunmayan şikayetçi tarafından...

      nun 89.maddesine göre gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek tebligatların iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayetçiye gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların iptaline, 89/1 haciz ihbarnamesinin 13/07/2015 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, icra mahkemesine sunulan şikayetçi vekili tarafından imzalı şikayet dilekçesinin 10/07/2015 tarihli olduğu görülmektedir. Bu durumda, ıttıla tarihinin, şikayet dilekçesinde yer alan 10/07/2015 tarihinden sonraya ait bir tarih olduğu düşünülemeyeceğine göre borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin şikayet dilekçesi tarihi olan 10/07/2015 olduğu kabul edilmelidir....

        Şikayet, iflas sıra cetveline ilişkin olup mahkemece, İİK'nın 235/son ve 16/1. maddesine dayalı olarak şikayetin hak düşürücü süre içinde yapılmadığının kabulü gerekirken, haciz sıra cetvelindeki sıraya itirazla ilgili İİK'nın 141. ve 142. maddelerine dayanılması doğru olmamış ve gerekçeli karar başlığında 22.05.2014 olan dava tarihinin, 23.06.2015 olarak yazılması hatalı olmuş ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmeksizin HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendinde yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin aşağıdaki gibi düzeltilmesi gerekmiştir....

          Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçlu 31.12.2013 harç, 26.12.2013 havale tarihli icra mahkemesine başvurusunda icra takibinden 12.11.2013 tarihinde haberdar olarak itiraz ettiğini, itirazının ise 19.11.2013 tarihinde reddedildiğini öğrendiğini beyan etmiştir....

            Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

              Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, tebliğin usulsüz yapılması halinde ise mahkemece, muhatabın tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemeninde kabulü olduğu üzere borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliği uslsüzdür. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesine ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair şikayet nedenleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde; “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu