İlk derece mahkemesi tarafından; "Uyuşmazlık ; kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibinde, kararın kesinleşmesinden sonra alacağa, en yüksek faiz oranının uygulanması isteminin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararına şikayet niteliğindedir. 6100 sayılı HMK.nun 141. maddesi gereğince davanın açılması ile iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı başlar. Aynı şekilde icra takibinde de alacaklı takip talebindeki istemini genişletemez ve değiştiremez. Ancak, ilamdan doğan alacağını zamanaşımı süresinin sonuna kadar ayrı bir takiple isteyebilir. Somut olayda alacaklı takip talebi ile alacağın takipten sonra %9 yıllık kanuni faiziyle tahsilini talep ederek, kendisini bu faiz türü ile sınırladıktan sonra, icra dairesinde Anayasanın 46. maddesinde belirtilen faiziyle alacağın hesap ve tahsilini talep ettiği görülmektedir....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Tebligat Kanunun 21.ve 32. maddesi, İİK'nın 82/4. maddesi. 3....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Gönderilen haciz ihbarnamesine yönelik olarak verilen cevapta sanığın imzasının bulunmadığının anlaşılması karşısında, atılı suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken sonuç itibariyle suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, temyiz davasının esastan reddiyle HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Müşteki vekilinin 26/02/2013 tarihli şikayet dilekçesinde sanık ...’a ilişkin herhangi bir şikayeti bulunmadığı halde anılan sanık hakkında da yargılama yapılarak yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 3-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın üçüncü...
aykırılıktan iki kez ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 337. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesine nazaran; Somut uyuşmazlıkta; şikayete...
Her ne kadar ilk derece mahkemesi kararında ödeme emrinin 05/06/2013 tarihinde davacılara tebliğ edildiği, kambiyo takibine ilişkin şikayetin 5 gün içerisinde yapılması gerektiği, şikayetçinin bu süreyi geçirdiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de, hukuki nitelendirme hakime ait olup, dava dilekçesinin içeriğinden anlaşılacağı üzere davacı tarafın takip sonrası zamanaşımı itirazında bulunduğu, dava dilekçesinde "icra dosyası incelendiğinde alacaklı tarafından sair kanun gereği belirlenen süreler içerisinde herhangi bir işlem yapılmadığı" şeklinde beyanda bulunulduğu, takip kesinleştikten sonra zamanaşımına yönelik itiraz süreye tabi olmayıp, bu nedenle davacı tarafın zamanaşımına yönelik itirazının incelenerek bir hüküm kurulması gerekirken şikayet dilekçesindeki talebin takip öncesine yönelik şikayet olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi yasaya uygun olmadığından, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararı...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Şikayetçi vekilinin 26/09/2012 tarihli şikayet dilekçesinde, tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkililerinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nın 345. maddesi gereğince, davanın reddi yerine, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2- Tazminat istemine ilişkin olarak yönelik incelemede; Şikayetçi vekilinin, 26/09/2012 havale tarihli şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunması karşısında, Mahkemece; İİK'nın 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, şikayetçi vekilinin İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca...
Meskeniyet şikayeti gibi tebliğ zorunluluğu öngörülmeyen hallerde ise kural olarak İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet süresi işlemin öğrenilmesi ile başlar....
İncelenen ceza dava dosyası içeriğinden; borçuya şikayet dilekçesi ile birlikte gönderilen duruşma günü davetiyelerinin bila tebliğ iade edildiği, borçlu vekiline, takip dosyası bilgilerinin yazılı olduğu şikayet dilekçesinin tebliğ edilmemiş olduğu, sanık vekili olarak Av. Cansel Işık 11/12/2018 tarihli duruşmaya katılmış ise de, duruşmada şikayet dilekçesi okunmadığı, kendisine de tebliğ edilmediği, ancak davacı/borçulunun ödeme emri tebliğinden sonra 26/02/2019 tarihinde vekili Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Şikayete konu dosyada icra takibi, ilamsız takip olup, buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne aittir. Eldeki dosyada, taraflar arasında görülen ve uygulaması uyuşmazlık konusu olan itirazın iptali ilamının infazı için ayrı bir ilamlı takip yapılmamış, ilamsız takibe konu icra dosyasına ibraz edilerek infazı istenmiştir. Bu durumda, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....