İcra Dairesi 2019/9783 Esas sayılı takibin iptaline" dair karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde yazılı iddia ve beyanlarını tekrar etmekle birlikte, itirazın iptali davasında verilebilecek icra inkar tazminatı bakımından takibin iptalini istemekte menfaatlerinin olduğunu, itirazları üzerine takibin durdurulmuş olmasının takibin iptalinin istenilmesine engel teşkil etmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
ilgili kesinleşmiş hususların artık bu dava yolu ile iptalinin ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle takibin iptali yönündeki talebin reddine, diğer talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hatalı olduğunu, davalı alacaklının aynı konu ile ilgili iki ayrı takip yapmasının hukuken korunamayacağını, davalı alacaklının kötü niyetli olduğunu, bu sebeple şikayet tarihinden sonra 2022/1681 sayılı takip dosyasına vazgeçme dilekçesi sunduklarını, mükerrer takip sebebiyle 2022/1025 sayılı takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, mükerrer takibin iptali iddiasına ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından başlatılan her iki takip de ilamsız olup, her iki takipte de davacı borçlunun itirazı üzerine takiplerin durduğu anlaşılmıştır....
Dava takip talebi doğrultusunda düzenlenen tahliye emrinin yasaya aykırı olduğu iddiasıyla açılmış takibin iptali davasıdır. HSK'nun iş bölümü kararının 12. Hukuk Dairesi'nin iş bölümünü belirleyen kısmının 1. bendinde "2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan icra ve iflas takiplerinden kaynaklanan şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında İcra Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar" hakkındaki istinaf incelemesinde 12. Hukuk Dairesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, eldeki davada istinaf incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....
nin bu ödemeleri ilamlı takibe konu ettiğini anılan ilamın alacaklısı da kendileri olduğundan ilamlı takip yapamayacaklarını belirtip takibin iptalini talep etmiştir. İcra Mahkemesi'nce yapılan şikayet kabul edilmiş kabul kararı olayda yukarda yazılı İİK'nun 40/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken ilamlı takip yapılamayacağından yerindedir. Ancak, bu durumda takibin iptali kararı verilmesi yerine başvurunun İİK'nun 33/1. maddesine uyarlığı bulunmadığı halde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını icap ettirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31.12.2012 tarih ve 2012/1073 Esas, 2012/1435 karar sayılı kararının hüküm bölümünün 1....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/907 Esas sayılı dosyasında yaptıkları şikayetin derdest olduğunu, şikayetçilere takip dosyasından gönderilen ödeme emirlerinde isimlerinin yazılı olmadığını ileri sürerek ödeme emirlerinin iptalini talep etmişler, mahkemece, ölü kişi hakkında takip başlatılmasının kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması nedeniyle HMK'nun 124/3. maddesi gereğince taraf değişikliği yapılarak takibin mirasçılara yöneltilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı bağlayıcı niteliktedirler. Somut olayda, şikayetçilerin talebi, kendilerine gönderilen ödeme emirlerinin muris adına düzenlenmiş olup, şikayetçi mirasçıların isimlerinin bulunmadığından bahisle ödeme emirlerinin iptali talebine ilişkindir....
Mahkemenin 17.01.2014 tarih ve 2013/63 esas, 2014/5 karar sayılı ilk kararı ile, takip dayanağı çekin yasal 10 günlük süre içerisinde ibraz edilmediği gerekçesi ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline hükmedilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23.06.2014 tarih ve 2014/14117 esas, 2014/18133 karar sayılı ilamı ile; İ.İ.K.'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük süreden sonra, şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılan başvuru sonucunda takip dayanağı çekin kambiyo senedi vasfı bulunup bulunmadığının incelenmesi söz konusu olamayacağından, takibin aynı Yasanın 170/a maddesi uyarınca iptal edilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek borçlunun şikayetinin esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur....
belirterek takibin açıldığı tarihte borçlunun taraf sıfatının olmaması nedeniyle adına takip başlatılamayacağından takibin iptaline, takip konusu borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;Tüm bu süreç ve dosya kapsamı dikkate alındığında Şikayetçi-Borçlunun itirazın iptali ilamında hüküm altına alınan alacak kalemlerinin ayrı takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek 2. Takibin iptalini talep ettiği ve neticede 2. Takibin iptal edildiği, bu kez ilk takip üzerinden alacak kalemleri ile ilgili icra emri düzenlenmesi üzerine de dosyanın infazen kapatılmış olması sebebiyle bu dosyadan icra emri düzenlenemeyeceğini ileri sürerek şikayet yoluna gelmiş olup, şikayeti samimi ve iyiniyetli bulunmamıştır. Keza alacaklının ilamda hüküm altına alınan alacaklara ulaşması için 2 yol olup bunlardan ilki Şikayetçinin iddialarına uygun olarak Mahkeme kararı ile kapatıldığına göre icra emri düzenlenmesinden başka seçeneği bulunmayan alacaklının icra emri düzenlenmesini talep etmesi ve Mahkeme kararına uygun olarak Müdürlükçe İcra Emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....