Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı asil dava dilekçesinde; ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacının adına kayıtlı taşınmazlar ve araçlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması için şikayette bulunduğu, haczedilen taşınmazla ilgili meskeniyet iddiasında bulunduğu, ilk derece mahkemesince dava dilekçesinde meskeniyet iddiasına konu taşınmazın hangisi olduğu belirtilmediğinden bu konuda beyanda bulunması için davacıya süre verildiği, mahkemece meskeniyet davasına konu taşınmazın belirtilmediği gerekçesi ile ispatlanamayan meskeniyet şikayetinin reddedildiği, ancak meskeniyet iddiasında bulunan davacının taşınmazlarına 08/11/2019 tarihinde şikayet konusu haczin konulduğu, 05/02/2020 tarihli şikayetten sonra yasal 1 yıllık süre içerisinde 08/11/2019 tarihli hacizle ilgili satış talebinde bulunulmadığından şikayet konusu haczin düştüğü, meskeniyet şikayetinin konusuz kaldığı anlaşılmakla HMK 353 (1) b-2 maddesi...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; her ne kadar mahkemece meskeniyet şikayetinin süresinde olmaması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydı incelendiğinde 08/04/2021 tarihinde taşınmaz üzerine yeniden haciz konulduğu ve bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde 15/04/2021 tarihinde davanın açıldığı anlaşıldığından her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan gerekçe ile davanın süreden reddine karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden davacı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/229 Esas 2021/358 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
konulan haczin meskeniyet iddiası dikkate alınarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Satış hazırlıklarının sürdürüldüğü sırada, borçlunun 18.05.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda, İİK’nun 82/12.maddesine dayalı olarak, kıymet taktiri yapılan taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece icra emri tebliğine göre süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Ankara 16.İcra Dairesinin 2012/18278 esas nolu dosyasında alacaklı ... vekili tarafından borçlular ... ve diğerleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 26.658,96 TL alacak için,25.000,00 TL bedelli 24.11.2012 tarihli çeke dayalı olarak 04.12.2012 tarihinde takip yapıldığı; şikayetçi adına kayıtlı olan 1 nolu parseldeki apartmanın 16 nolu bağımsız bölümüne 07.12.2012 tarihli icra müdürlüğü yazısı ile 12.12.2012 tarihinde haciz işlendiği ve şikayet eden tarafından meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece 11.02.2013 tarihinde düzenlenen öninceleme tensip tutanağı ile delillerin bildirilmesi, gerekli gider avansının yatırılmasına karar verilerek, şikayet eden vekiline 22.02.2013 tarihinde bu husus tebliğ edilmiş olup; şikayet eden vekilince 05.02.2013 tarihli makbuzla 503,55 TL gider avansı yatırılmıştır....
Somut davada; şikayet konusu taşınmazda borçlunun hissedar olduğu ,taşınmaza en son 28/05/2021 tarihinde haciz konulduğu, davacıya 103 davetiyesinin 04/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği ,eldeki davanın süresi içinde açıldığı, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunması için bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturmasının gerekmediği, taşınmaz tapuda fındıklık olarak kayıtlı ise de, üzerinde meskeniyet şikayetine konu olan evin bulunduğunun yerel mahkemece mahallinde yapılan keşifte belirlenmiş olmasına, uzman bilirkişilerden alınan raporda şikayete konu olan taşınmazda, borçlunun hissesinin 4/6 olması sebebiyle hissesine düşen değerinin 223.390,00 TL olduğu, borçlunun haline münasip alabileceği ev değerinin ise 470.000,00 TL olduğu tespit edilmiş olmakla taşınmazdaki hisse değerinin borçlunun haline münasip alabileceği meskenin değerinden az olduğunun anlaşılmasına, bilirkişi raporunun ve ek raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğunun...
İcra Müdürlüğünün 2009/5557 esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaza 09.04.2009 tarihinde haciz konulduğunu, haciz devam etmekte iken dosya borçlusunun ...İcra Hukuk Mahkemesinin 05.08.2010 tarihli 2009/441 esas 2010/279 karar sayılı dava dosyası ile açtığı meskeniyet iddiası ile ilgili davanın reddedildiği bu dava süresince satış isteme sürelerinin işlemediğini, dava sırasında süreler işlemediği için satış talebinin süresinde olduğu bu nedenle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; meskeniyet iddiası ile açılan davanın satış isteme süresini kesmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE); 2-Meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçluya örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; şikayet tarihinin 17/05/2021 olduğunu, kıymet takdirine itiraz ile meskeniyet şikayetinin aynı dilekçede ileri sürüldüğünü, meskeniyet şikayetinin yetkisizlikle mahkemeye gönderildiği belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Somut olayda; davacı tarafından 17/05/2021 tarihli dilekçe ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz için icra mahkemesine başvurulduğu, davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 17/05/2021 tarihli, 2021/268 E., 2021/320 K. sayılı ilamı ile meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği ve bunun üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği görülmüştür....