"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu Belediye vekilinin icra mahkemesine başvurusunda belediyeye ait banka hesaplarının yanı sıra menkul ve gayrimenkuller yönünden de haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece banka hesapları yönünden haczedilmezlik şikayetinin kabulü yönünde karar verildiği, ancak menkul ve gayrimenkuller yönünden şikayet konusunda inceleme yapılmadığı ve olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmıştır....
Şubesi hesabına konulan hacizlerin fekkedilmesi sebebiyle haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ilamının karar tarihinin 2942 SK'nun Geçici 6.maddesinin yürürlük tarihinden önce olması nedeniyle bu maddenin uygulanamayacağı gerekçesiyle de diğer haczedilmezlik şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece borçlunun 2942 SK'nun Geçici 6. maddesinden kaynaklı şikayetleri değerlendirilmiş ise de; ... mallarının haczedilemeyeceğine ilişkin diğer şikayet sebepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapılmadığını, şikayet konusu taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğundan davacının haczedilmezlik şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; İİK 82/12 maddesi kapsamında haczedilmezlik iddiasına ilişkindir. Osmaniye 1....
Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun borçluya 06/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal yedi günlük süreden sonra 25/09/2018 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin de bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Yani, herhangi bir haciz yoksa haczedilmezlik şikayetinden de söz edilemeyecektir. Mahkemece, öncelikle bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, taşınmaza haciz konulmasına ilişkin herhangi bir talep olmadığı gibi taşınmaz tapu kaydı incelendiğinde şikayet konusu takip dosyasından herhangi bir haciz şerhinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde haciz bulunmadığı nedenle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, kıymet takdiri işleminin 12/07/2017 tarihinde borçlunun huzurunda yapıldığı, borçlunun ise yasal yedi günlük süreden sonra 07/08/2017 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin de bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Şikayete konu icra dosyasına 3. kişi tarafından şikayet tarihinden önce para gönderildiği anlaşılmaktadır. Haczedilen hesaptan gelen para ile alacaklıya borcunun ödenmesi, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti incelenerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi gereğince davacı vekiline hangi hacze dair haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu açıklattırılarak sonucuna göre şikayet süresinde ise HMK'nun 297. Maddesi gereğince her talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken sadece 05/11/2014 tarihli haczin resen nazara alınmasının hatalı olduğu, davacının dava konusu taşınmazın hangi haczine ıttıla ettiklerinin tespiti ile haczedilmezlik şikayeti konusunda tarafların delillerinin değerlendirilerek sonucuna göre yeniden hüküm kurulması için dosyanın yerel mahkemesi'ne gönderilmesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre GAZİANTEP 4....
Davacı dilekçesinde dayanak göstermeden haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş ise de üçüncü kişi sıfatıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı.... " gerekçesiyle, " 1- Davacı 3. Kişinin istihkak davasının REDDİNE, 2- Davacı 3. Kişinin haczedilmezlik şikayetinin REDDİNE " karar verilmiştir....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....