"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi l tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, haczedilen taşınmazlardan geçimini sağladığını ve evin ise haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece istemin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hükmü borçlu vekili temyiz etmiştir. İİK. nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Davacının kapak hesabının iptaline ilişkin şikayeti yönünden yapılan incelemede: 6763 sayılı Yasa'nın 3.maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararlarına karşı ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk Lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. Hüküm tarihi itibariyle aynı Kanun'un Ek 1/1. maddesi uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen parasal kesinlik sınırı 18.710- TL'dir. Şikayete konu kapak hesabında bakiye borç miktarı olan 2.615,56- TL uyuşmazlık miktarı olup, bu miktar 18.710- TL'yi geçmediğinden davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede: Taşkın haciz şikayeti yönünden ise; icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır....
ya temlik edildiği, şikayet tarihinin 04.11.2014 olduğu ve şikayet dilekçesinde, aleyhine şikayet olunanın temlik edenin gösterildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım, davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir.O halde mahkemece de icra dosyasından tespit edildiği üzere, temlik alacaklısı ...'...
haline münasip meskeni olduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından gerekçeli kararda taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar dahi verilmediğini, ödeme emri ve 103 davetiyesinin Teb....
Davacı, dava dilekçesinde birden fazla şikayet nedenini ileri sürmüş olup ilk derece mahkemesince bu taleplerden bir kısmının usul, bir kısmının esas yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Davacının taşkın haciz şikayeti ile satışın durdurulması yönündeki taleplerinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı İİK'nın 363. maddesi uyarınca kesin olup, davacının anılan taleplere bağlı istinaf istemi inceleme kapsamı dışında tutulmuştur. Davacının borçlu ile birlikte maliki olduğu taşınmazdaki borçlu hissesi dışındaki hissesine haciz uygulanmadığı tapu kayıtları ile sabit olup, davacının buna ilişkin istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. İİK'nın sistematiği, borçların şahsiliği ilkesi temel alınarak oluşturulmuş olup bu ilke gereğince hakkın kullanımı ve korunmasına ilişkin temel haklar da ancak malik olan borçluya tanınmıştır....
İİK’nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaza ilişkin haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemez. Kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yargıtay kararlarında da taşkın haciz için şikayet süresi hakkında görüş birliği bulunmadığını, taşkın haciz söz konusu olduğunda şikayet süresinin muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün değil kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle süresiz şikayete tabi olması gerektiğini, taşkın haciz Anayasa da yer alan mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan mülkiyet hakkının ihlali sebebiyle kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin çiftçilik yapmakta olduğunu, Çiftçi Kayıt Sistemi Belgelerinden de anlaşılacağı üzere geçimini süt satarak sağladığını, Müvekkilinin haciz şerhi işlenen 34 XX 867 , 34 XX 872, 34 XX 309 VE 34 XX 675 plakalı araçlarını süt taşıma toplama ve dağıtma hizmeti için kullandığını ve tüm bu araçların müvekkilinin çiftçilik yapması için gerekli araçlar olmasından ötürü hacze kabil olmayan mallardan olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılması ile haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu şirketin tüzel kişi olması nedeniyle ticaret sicilinde kayıtlı olan adresine çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatların iade gelmesi üzerine, aynı adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince yapılan tebligat işlemine yönelik şerhin şeklen usulüne uygun olduğu ve tahkikatta durumun gerçeği yansıttığı anlaşılmakla davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede; Taşkın haciz şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesinden veya kamu düzenine aykırı işlem anlamında değerlendirileceğinden süresiz şikayete tabi olup mahkememizce yapılan incelemede, davacı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin taşkın olduğunu kaldırılmasını talep etmiş ise de taşınmazların henüz kıymet takdirinin yapılmadığı, dolayısıyla dosya borcunu karşılayıp karşılamayacağının ve ihalede taşınmazlara alacaklı çıkıp çıkmayacağının bu aşamada tespitinin mümkün olmaması nedeniyle taşkın haciz şikayetinin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Taşkın haciz şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....