"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından şikayetçi ...'in eşi olan borçlu ...Ek hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız takip sebebiyle aile konutu şerhi bulunan ... Mahallesi, 13447 Ada, 17 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ile, kıymet takdirinin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığından yeniden kıymet takdiri talebinde bulunmuş, mahkemece kıymet takdirine itirazın reddi ile haczedilmezlik şikayeti hakkında ise aynı taşınmaza yönelik şikayetçinin ......
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayetçi borçlu ... adına kayıtlı şikayete konu taşınmazın tapu kaydına takip konusu dosya sebebiyle 21.11.2011, 06.12.2013 ve, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, 26.01.2015 tarihlerinde haciz şerhi işlenmiş olup, şikayetçi borçlunun 21.06.2013 tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğünden taşınmaz üzerindeki haczin düştüğünün tespitini talep ettiği ve talebin 26.06.2013 tarihinde kabul edildiği görülmüştür....
Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, takip dosyasının incelenmesinde borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.08.2012 tarihinde ilk haczin konulduğu, bu tarihten sonra 11.06.2014 tarihinde ikinci bir haciz işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de her haciz yeni bir şikayet hakkı doğurur. O halde mahkemece borçlunun başvurusunun son haciz işlemi yönüyle İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup olmadığının tesbiti ile başvuru süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne ve Alaşehir ili, ... mahallesi, 132 ada, 49 parsel sayılı taşınmazda davacı hissesine konan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafça kendisinin ailesi ile birlikte oturmakta olduğu babasından kalan ......
Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır.Somut olayda, borçlunun rızaen ödeme yaptığı, ödemenin her hangi bir ihtirazi kayıt düşülmeksizin iradi olarak yapıldığı, anlaşıldığından haczedilmezlik şikayeti konusuz kalmıştır. (Benzer karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesini 2016/7154 esas 2017/279 karar) Bu durumda, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından şikayet tarihi itibarıyla haklılık durumunun tespiti gerekir. Y.12.HD.nin 2019/14206 E. 2020/23 K. sayılı emsal içtihadında özetle;”.... haczedilmezlik için "fiilen mesleği için kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, avukatın mesleğinde kullandığı bir hesabın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen hesabın mesleğinden kaynaklı harcamalar için kullanıldığını borçlu ispatlamalıdır....
Dosyasında gönderilen talimat yazısı ile gerçekleştirildiği, bu hali ile davacı borçlu tarafından esas İcra Müdürlüğünce verilen haciz kararı işleminin şikayet edildiği, talimat icra müdürlüğünce, esas icra müdürlüğünün talimatına aykırı olarak İİK 85. Madde kapsamında taşkın haciz yapıldığına yönelik bir şikayet olmadığı, şikayetin esas icra müdürlüğünün haciz kararı verilmesine yönelik işlemi ile ilgili olduğu, yapılan şikayetin, davacı borçlunun İstanbul adresinde gerçekleştirilen haciz işleminin borcu karşıladığından bahisle başka haciz yapılamayacağına yönelik şikayet olduğu, bu şikayete bakmaya yetkili icra hukuk mahkemesinin esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, İstanbul 25. İcra Müdürlüğü'nün 2020/27042 esas sayılı dosyasında düzenlenen 31/12/2020 tarihli haciz talimatının niteliği gereği genel olduğu, İstanbul 25....
Dosyasında gönderilen talimat yazısı ile gerçekleştirildiği, bu hali ile davacı borçlu tarafından esas İcra Müdürlüğünce verilen haciz kararı işleminin şikayet edildiği, talimat icra müdürlüğünce, esas icra müdürlüğünün talimatına aykırı olarak İİK 85. Madde kapsamında taşkın haciz yapıldığına yönelik bir şikayet olmadığı, şikayetin esas icra müdürlüğünün haciz kararı verilmesine yönelik işlemi ile ilgili olduğu, yapılan şikayetin, davacı borçlunun İstanbul adresinde gerçekleştirilen haciz işleminin borcu karşıladığından bahisle başka haciz yapılamayacağına yönelik şikayet olduğu, bu şikayete bakmaya yetkili icra hukuk mahkemesinin esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, İstanbul 25. İcra Müdürlüğü'nün 2020/27042 esas sayılı dosyasında düzenlenen 31/12/2020 tarihli haciz talimatının niteliği gereği genel olduğu, İstanbul 25....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti yönünden esastan karar verilmiş ise de, şikayete konu taşınmazlar üzerinde ipoteklerin bulunduğu, bu ipoteklerin ne tür kredinin teminatı olarak tesis edildiği, haciz tarihi itibariyle ipotekten kaynaklanan borcun devam edip etmediği, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, bu duruma göre zikredilen ipoteklerin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmediğinin araştırılmadığı, engel teşkil eden var ise bu durumda davacının geçinebilmesi için gerekli arazinin bu duruma göre belirlenmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince ipotek ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadan ve taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden hangisinin zorunlu ipotek olup olmadığı belirlenmeden esastan inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde, aynı dosya üzerinden daha önce de zaten haciz tesis edildiğini ve söz konusu haczin yeni bir haciz işlemi olmadığını, şikayetin süresi içinde yapılmadığını, davacının başkaca zeytinlikleri ve tarlası olduğunu, dava konusu taşınmazların tarım amaçlı kullanılıp kullanılmadığının araştırılmasını, taşınmazlar üzerinde ipotek olduğunu, davacının haczedilmezlik şikayetinin haksız olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. III....