Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabule göre borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK’nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi’nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir....

    Kabule göre; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK.nun 18/3. maddesi hükmü "Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan İcra Dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamıda göz önünde bulundurularak, icra mahkemesince mevcut delil durumuna göre araştırma yapılarak sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haczedilmezlik şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı üzere, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz, ipotekli taşınmaz olduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte haciz safhası bulunmadığından, borçlu taşınmazına ipotek koydurmakla meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağından, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca borçlunun meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafından kıymet takdirine ilişkin şikayet ile satışın durdurulması ve iptaline ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. Kıymet takdirine ilişkin her türlü şikayet ile satışın durdurulması ve iptali hakkında verilen ilk derece mahkemesi kararları, İİK'nın 128/a ve 363/1 maddeleri gereğince niteliği itibariyle kesin olup, istinafı kabil değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....

          aç kalacağını, haczedilmezlik talebinde bulunduğunu, haczedilmezlik talebinden ayrı olarak yapılan kıymet takdirine de itirazlarının olduğunu, yapılan kıymet takdirinde belirtilen özellikteki bağların değerinin 100.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu, bu taşınmazların dönümüne 50.000,00 TL takdir edilmesine itiraz ettiğini, anlatılan nedenlerle belirtilen taşınmazlar hakkında hem haczedilmezlik hem kıymet takdirine itirazda bulunduklarını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/1-4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. İİK'nun 19/2. maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter. Aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır. Somut olayda, borçlunun... Plakalı traktörünün 22.10.2014 tarihinde fiilen haczedilerek değerinin tespit edildiği, haczin borçlunun yokluğunda, fakat borçlunun eşi ... huzurunda yapıldığı görülmektedir. Haciz tutanağında, tutanağın bir sureti "103 maddesi yerine kaim olmak üzere haciz tutanağı sureti haberdar edildi." ibaresi yer almaktadır....

            Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin, bu şikayet yönünden (REDDİNE); 2-Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 31.05.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Araçlar hakkında, borçlu şirket ile şikayetçi belediye arasında üç yıl süreli araç tahsis protokolü yapıldığı görülmüş olup, şikayet konusu araçların, borçlu şirkete ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf söz konusu değildir. Öte yandan ticaret sicil müdürlüğü cevabının incelenmesinden de, borçlu şirketin halen faal durumda olduğu anlaşılmaktadır. Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan ve araçların maliki de bulunmayan üçüncü kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....

                Haczedilmezlik şikayeti, kural olarak takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, icra takibinin tarafı olmayan 3. kişiler, tarafı olmadıkları icra takibindeki hacizlerin kaldırılmasını şikayet yoluyla icra mahkemesinden isteyemezler. 2021/11101 esas 2022/5348 karar sayılı 12. H.D ilamında da açıkça belirtildiği üzere davacının haczedilmezlik şikayetinde aktif husumetinin bulunmadığı aşikardır. O halde ilk derece mahkemesinin haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet yokluğu sebebiyle red kararının hukuka aykırılığından bahsedilmez. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu