Hukuk Dairesi ilamının dava konusu ile ilgisinin olmadığını, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, borçlu T3 a 06.08.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen borçlunun İİK' da açıkça belirtilen 7 günlük itiraz süresinde ve açıkça belirtilen usulde borca itiraz etmediğini, ödeme emrinin tebliği öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi gerektiğini, borçlu T3 ödeme emrinin 06/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itirazın Yargıtay kararları ve İİK'nun 62/1. maddesine aykırı olduğunu, mahkemeye yapmış oldukları şikayetten önce 16/08/2022 tarihinde icra müdürlüğüne sunmuş oldukları dilekçe ile ödeme emrine itirazın ödeme emri tebliğ edildikten sonra 7 gün içinde yapılması gerektiğini belirten talep sunduklarını, ancak icra dairesi tarafından hukuka aykırı şekilde taleplerinin reddedildiğini, ilgili icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğu için şikayete bulunduklarını, mahkemece memur muamelesini şikayet olarak...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, mahkemenin şikayet konusunda inceleme yapıp karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile talebin sadece borca itiraz kısmını değerlendirerek karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın, yasal 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü ile icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....
Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Şikayetçi, şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden 23/02/2022 tarihinde bilgi sahibi olduğunu belirterek, öğrenme tarihi olarak bu tarihin kabulünü talep etmiştir. Davacı tarafından, 01/12/2021 tarihinde Simav İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/68 esas sayılı dosyasında, dava konusu takip dosyasına ilişkin olarak kıymet takdirine itiraz davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayetçinin en geç kıymet takdirine itiraz davasını açmış olduğu 01/12/2021 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....
İstem İİK 16- 18.maddelerinde düzenlenen "şikayet" niteliğinde olduğu ve işin niteliği gereği takdiren dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğine gerek görülmemiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "... usulsüz tebliğ şikayetinin usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılması gerektiği, davacı borçlu vekili tarafından 28/10/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi ibraz edildiği ve dava dilekçesi ile ödeme emrinin bu tarihte öğrenildiğinin beyan edildiği, halbuki iş bu şikayetin yedi günlük yasal süre geçtikten sonra 22/02/2023 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin Süre Aşımından Reddine, karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve takibin borca itiraz edilerek durdurulduğunu, memur işlemlerine karşı şikayetlerin süreye tabi olduğunu, süre geçtikten sonra şikayette bulunulduğunu davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; "İcra dosyası getirtilip incelenmiş; davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 19.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 23.07.2019 tarihinde borçlu davacının süresinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra dairesine vermiş olduğu 23.07.2019 tarihli dilekçesinde borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulmasını talep ettiği anlaşıldığından takibin durdurulmasında yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir." şeklinde karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin süre yönünden ret kararının yerinde oladığını belirterek ve ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik dava sebeplerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayet, imzaya ve borca itiraz davasıdır. Borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi ile ilgili şikayet başvurusunu, İİK'nın 16/1. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapması gereklidir....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/45862 esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasında, takip alacaklısı ve borçlunun dosyamız tarafı oldukları, alacak tutarının toplam 44.773,04 TL olduğu, takibin 17.12.2019 tarihinde başlatıldığı, ödeme emri tebligatının bila tebliğ dönmesi üzerine ikinci olarak çıkartılan tebligatın TY'nin 21/2. maddesine göre borçlunun mernis adresine tebliğ edildiği ve usulüne uygun olduğu; borçlunun borca itiraz nedenlerini İİY’nin 62/1. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yetkili icra dairesine bildirmesi gerektiğinden Mahkememize yapılan itirazın geçerli olmadığı ve hukuksal sonuç doğurmayacağı, bu bakımdan borçlunun şikayet ve itirazının haksız olduğu sabit bulunmuştur. Bu nedenle şikayet ve itirazın ayrı ayrı reddine " karar verildiği görülmüştür....
olması halinde, borçlunun bu talebe borca itiraz yoluna başvurarak mı yoksa şikayet yoluyla mı karşı koyabileceği konusunda yargıtay önceleri bu konuda yapılacak olan başvurunun ‘şikayet’ olmayıp ‘itiraz’ olduğunu” belirtmişken, daha sonra 2007 yılından itibaren- bu konudaki görüşünü değiştirerek “takipten sonra işleyecek faiz oranları dönem dönem (kademeli olarak) değişkenlik gösterdiğinden, bu faiz oranına süresi içinde borçlu tarafından itiraz edilmemiş olsa da, takip talebinde istenmiş olan faiz oranının kesinleşmiş olmayacağını, bu hususun süresiz şikayet konusu yapılabileceğini kesin biçimde ifade ettiğini, idarenin noter aracılığıyla gönderilecek ihtarname ile temerrüde düşürülmeden işlemiş faiz talep edilmesinin de hukuka aykırı olduğunu açıklanan nedenler ile kararının kaldırılmasını, ayvalık icra müdürlüğünün 2021/5100 e. sayılı dosyasında %9 dan fazla talep edilen faiz oranı ile işlemiş faiz yönünden icra takibinin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet...