Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun ...... mahkemesine başvurusunda; örnek 7 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını belirterek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği ve ayrıca borca itiraz ettiği, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu tespit edilmesine rağmen, ...... dosyasına itiraz dilekçesi verilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2022 NUMARASI : 2022/464 ESAS 2022/626 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/37806 Esas sayılı dosyası ile taraflarınca ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine icra emri tebliğ edilmeden borçlu T3 tarafından 29/07/2022 tarihinde itiraz edildiğini, borçlunun henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini görmeden kötü niyetli bir şekilde borcu inkar ederek ödeme emrine itiraz ettiğini, borçluya ödeme emrinin 01/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve kanunda belirtilen 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmediğini ve ödeme emri tebliğ öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi...

    Şikayetin konusu, ilamlı takipte itiraz üzerine icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptali talebi olup, mahkemece, taleple ilgisi olmayan gerekçeyle, alacaklı aleyhine olacak şekilde takibin iptaline hükmolunduğu görülmektedir. Mahkemece, alacaklının şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü şikayet sebebinin incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece dava borca itiraz olarak değerlendirilmiş ve borca itirazın süreden reddine karar verilmiş ise de, hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla davacının talebinin borca itiraz olmadığı, davalı hakkında tefecilik suçundan dava açılması nedeniyle icra müdürlüğünce takibin tedbiren durdurulmasına yönelik taleplerinin reddine yönelik 29/06/2021 tarihli işlemin iptaline yönelik olduğu, eldeki davanın şikayet mahiyetinde olması nedeniyle icra müdürlüğünün işlem tarihi itibariyle açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla şikayetin esasının incelenmesine geçilmiştir. Esasa yönelik incelemede ise; davalı hakkında Tefecilik suçundan Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir....

      Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı tarafından ileri sürülen iddianın borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğu, borca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verileceği, şikayetin kabulü halinde takibin iptaline karar verileceği, bu durumda şikayetin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği ve davacının da yararına olduğu, şikayet sonucunda takibin iptaline karar verildikten sonra yeniden takip başlatılması halinde davacının kendisine gönderilecek ödeme emrine karşı yasal süresi içerisinde borca itiraz edebileceği, takip talebine ve ödeme emrine davacı hakkında "Konkordato ilanı olduğundan işlem yapılmayacaktır" yazılmasının ve davacıya ödeme emri gönderilmemiş...

      DAVA Davacı borçlu şirket vekili dava dilekçesinde; hesap kat ihtarının taraflarına tebliği hususunda ve takip talebindeki miktarlara yönelik bir takım şikayetlerde bulunarak ve de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ilamlı takip şeklinde yapılamayacağını belirtip borca itiraz ederek şikayetin kabulüne, icra emrinin ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlu şirketin şikayet ve itiraz sebeplerine karşı davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, davanın reddine karar verilerek davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. III....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin şikayet yoluyla ileri sürülebileceğini, imzaya yönelik borca itiraz davasında ileri sürülemeyeceğini, ayrıca dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte davacıya gönderildiğini, müvekkilinin takibe konu çekin meşru hamili olduğunu, müvekkili son ciranta olduğundan takip yapmakta kusuru bulunmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

        Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır.Somut olayda, borçlu vekili İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğini taşıyan nedenlere dayalı olarak da icra mahkemesine başvurduğuna göre, bu konudaki itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....

          Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının senetteki imzaya bir itirazının bulunmadığını, borcu kabul ettiğini, davacının iddiasını İİK 169.nadde anlamında değil İİK 170/a madde gereğince şikayet olarak ileri sürmesi gerektiğini bu nedenle borca itiraz davasının öncelikle usulden ret edilmesini, senedin ödenmesinin değil geçerliliğinin şarta bağlandığını, teminat senedinin doğası gereği şarta bağlanmak durumunda olduğunu, 01/08/2015 tarihli sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmediğini, bu sözleşme gereği müvekkiline teslim edilen bononun takibe konu edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; '' 1- Davanın veya şikayetin KABULÜNE, 2- İİK 170/a-1 ve 2 hükümleri gereğince Bakırköy 16.İcra Müdürlüğünün 2020/12522E sayılı takibinin İPTALİNE, '' karar verilmiştir....

          gelerek 15/10/2018 tarihinde yeniden bir dilekçe yazarak borca itiraz ettiğini, ancak icra müdürlüğünce süresi içinde itiraz edilmediğinden bahisle takibin devamına karar verildiğini ve alacaklının talebi doğrultusunda müvekkilinin taşınmazlarına haciz koyulduğunu, borca itirazın süresi içinde yapıldığını, takibin devamına dair icra muamelesinin hatalı olduğunu belirterek, işlemin iptaline, icra takibinin durdurulmasına, yapılan haciz ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu