Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aşımının 3 yıl olduğunu, hali ile alacağını bu süre içerisinde talep etmeyen alacaklının dayanak belgesinin zamanaşımına uğramış olduğunu, bu nedenle takibin talikine karar verilmesi gerektiğini, iflas ertelemesine karar verilmiş olması ya da tedbir talebi olması haciz işlemlerinin durmasına sebep olduğunu, takip için müracaata engel bir durum olmadığını, hali ile çek zaman aşımı süresi içerisinde alacağın tahsili yönünde alacaklı tarafın bir müracaatı olmadığını, kambiyo senedinin zaman aşımına uğradığına dair itirazların her zaman yapılabileceğini, bu nedenlerle takibe konu çekin zaman aşımına uğraması sebebi ile takibin talikine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı, 20.5.2002 tarihi itibariyle davacıya ödeme yaptığını, yasada öngörülen zaman aşımı süresinin fazlasıyla geçtiğini, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalının, davacının vekili olduğu ve davacı adına belediye tarafından verilen 43.849.890.000 Tl. ödeme çekinin 21.5.2002 tarihinde davalı tarafından alındığı tarafların kabulündedir. Davalının zaman aşımı itirazı, mahkemece davalının davacıya tahsil etti paradan ödeme yaptığı 20.5.2002 tarihinde davacının tahsilatı öğrendi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 40. maddesi gereğince 1 yıllık zaman aşımının süresi geçtikten sonra dava açıldığından, bilirkişi raporu da esas alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

    dava dilekçesine karşı yapılan zaman aşımı definin ise nazara alındığı ve zaman aşımına uğrayan kısımların dışlanarak hesap yapıldığı nedenleriyle ilk kararda direnilmesine karar verilmiştir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz ve savunmalarının mahkemece dikkate alınmadığını, husumet ve zaman aşımı itirazları bulunduğunu, davalı Bakanlığın ihale makamı olduğunu, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, davacı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve UBGT ücreti alacağı bulunmadığını, talep edilen alacaklardan dolayı davalı Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını beyanla mahkeme kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; feshe, kıdem ve ihbar tazminatına, davalının talep edilen alacaklardan dolayı sorumlu olup olmadığına, husumet itirazı ve zaman aşımı def’inin mahkemece değerlendirilip değirlendirilmediğine, davacı tanık beyanlarına, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve UBGT ücretine ilişkindir....

      Davaya karşı zaman aşımı def'ine itibar edilmiştir. Bu dava türünde dava açılmakla zaman aşımı kesileceğinden Mahkemenin ıslaha karşı zaman aşımı def'ine değer vermemesi yerindedir. Buna göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, geçmesiyle düşer.” 5237 sayılı TCK’nin “Dava zaman aşımı süresinin durması veya kesilmesi” 67. maddesine göre; “(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zaman aşımı durur. (2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde, dava zaman aşımı kesilir. (3) Dava zaman aşımı kesildiğinde, zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar....

        , borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazı ile birlikte ihalenin feshi talebinde bulunduğu, mahkemece ihalenin feshi davaları açılıp kesinleşme süreleri dikkate alındığında zaman aşımının gerçekleşmediği ve fesih nedeni bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, borçlunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshi davaları açılmakla takip dosyasında işlem yapmakta fiili imkansızlık doğduğundan zaman aşımının gerçekleşmediği ve fesih nedenlerinin de yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun reddine karar verdiği, karara karşı borçlunun temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

          ı kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında, zaman aşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür. 2- Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'i kasten yaralama suçlarından açılan kamu davalarına ilişkin "şikayet yokluğu" nedeniyle TCK.nun 73 ve CMK.nun 223/8.maddeleri uyarınca verilen "kamu davalarının düşürülmesine" dair hükümlere yönelik olarak mağdur ...'un Kartal 2.Ağır Ceza Mahkemesince 06.12.2006 tarihinde talimat yoluyla alınan beyanında "şikayetçi olmayıp, davaya katılmak istemediğini" bildirdiğinin anlaşılması karşısında, davaya katılma ve dolayısıyla hükümleri temyiz etme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla; vekilinin müşteki sıfatıyla yaptığı temyiz isteminin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca reddine; 3- Sanık ... hakkında maktul kardeşi ...'...

            dolduğunu, mahkeme gerekçeli kararında 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığından bahisle şikayetin reddine karar verdiğini, hükmün kanuna uygun olmadığını, ilk işlemden sonra 3 yıllık zaman aşımını kesen hangi muamelenin olduğunu hükümde belirtmediğini, dava dilekçelerinde de ayrıntılı olarak belirttikleri gibi alacaklının haciz ve satışa yönelik işlemleri zaman aşımı süresinde yapılmadığını, zaman aşımı hesabı kanun ve içtihatlarda kesilen muameleden sonra kaldığı yerden devam edeceğini, yoksa her işlemden sonra 3 yıllık zaman aşımı süresi tekrar başlamayacağını, icra dosyasında haciz ile ilk işlem takibin kesinleşmesinden yaklaşık 3,5 yıl sonra 16/05/2014 tarihinde olduğunu, ve bu işlem sonrasında dosya takipsiz bırakıldığını ve 23/07/2017 tarihine kadar işlem yapılmadığını, dosyanın son olarak 23/07/2017 tarihinde yenilendiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

            gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 22.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu