Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, yetkisiz mahkemede dava açıldıktan sonra icra dairesinde yetki itirazının kabulü ile dosyanını yetkili icra dairesini gönderilmesi ile davanın konusuz kaldığını, aksinin kabulü halinde ise böyle bir kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Sayılı ilamı yorumlandığını ve usulüne uygun yapılan itiraz nedeniyle durduğu aşikar olan takip dosyası üzerinden bir de Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü’ne gönderilme işlemi yapıldığını, oysa ki itiraz üzerine takip durduğunu ve iptaline dönük bir karar olmadığı müddetçe de devam ettiğini, bu itibarla İcra Müdürlüğü’nce sanki bir yetkisizlik kararı varmış gibi yapılan işlem yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğü ilama aykırı bir işlem yaptığını, takipteki yetki itirazı hususuna gelindiğinde; davalı tarafça İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının kendisine tebliği akabinde iki hafta içerisinde takibin yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini de istemediğini, genel haciz yoluyla takipte itiraz 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 62 vd. maddelerde düzenlendiğini, borçlu yapılan icra takibinde yalnızca yetkiye veya borca ilişkin itirazda bulunabileceği gibi hem yetkiye hem borca da itiraz edebileceğini, itirazın hükmü başlığını taşıyan İİK 66. maddeye göre süresinde yapılan itiraz ile takip...
İİK.nun 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Davacı şirkete ödeme emrinin 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 06/03/2019 tarihinde süresinde olduğu, takip dayanağı senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, HMK. 17....
Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
Müdürlüğü yetkili olduğundan bahisle mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına hükmetmiştir. Mahkeme, bozma ilamına uymasına rağmen 10/02/2014 tarihinde icra takip dosya borcu ödendiğinden bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih, 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih, 3/40-49 sayılı kararları). İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. O halde mahkemece yukarıdaki gerekçe ile, Dairemizin 18.11.2014 tarih ve 2014/23296 E. - 27441 K. sayılı ilamına uygun olarak borçlu ... Tekstil … Ltd....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/274 KARAR NO : 2022/1342 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALİAĞA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2020 NUMARASI : 2019/7 ESAS, 2020/114 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5781 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 02/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresinde işbu dava ile icra müdürlüğünün yetkisine ve imzaya, borca, ferilerine, faizine itiraz ettiklerini, müvekkilli şirketin adresinin Ümraniye/İstanbul olduğunu, davalı alacaklının yetkisiz olan Aliağa İcra Müdürlüğü'nde takip başlatmasının kötü niyetli, usul ve yasaya aykırı olduğunu,...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/166 ESAS, 2019/570 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, BORCA VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/166 Esas, 2019/570 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 26....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraz davasıdır. İİK'nın 169/a-1 maddesi, "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre, başvurunun niteliği de gözetilerek mutlaka duruşma açılmalı ve yetki itirazı duruşmalı olarak incelenmelidir. Bu bağlamda, daha özel bir kanun olan İİK'daki usul hükümlerinin, daha genel bir kanun olan HMK hükümleri ile değiştirildiği söylenemez. Somut olayda, ilk derece mahkemesince duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmesi nedeniyle, verilen karar hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olup, bu itiraz nedeni ile takibin iptali talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesindeki itirazın yetkiye ilişkin olup, imzaya itiraz dışındaki bütün itirazların borca itiraz olarak kabul edildiği nazara alındığında imzaya itiraz halinde uygulanacak prosedüre dayanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin iptali sebepleri İİK 71. maddede belirtilmiş olup dosya kapsamında sonucun itfa veya imhal edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/01/2023 gün, 2022/648 Esas- 2023/27 Karar ilamı ile, "Takibe dayanak bononun incelenmesinde; ödeme yeri yazılmamış olup düzenleme yeri İstanbul olduğundan İstanbul icra müdürlüklerinde takip başlatılabileceği" gerekçesi ile, "1- Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....