DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptali ve yetki itirazına ilişkin davada Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesi ve Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yetki itirazı ile takibin iptali istemine ilişkindir. Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesince; kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borçlunun ikametgahı mahkemesi yetkili olduğundan Denizli İcra Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi ise itirazın icra dairesinin yetkisine yönelik olup icra dosyasının Sarayköy İcra Müdürlüğüne ait olması nedeniyle takip dosyası ile ilgili itirazlarda Sarayköy İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki itirazı uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2021/6195 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu ....., Altyapı İnşaat Ticaret A.Ş. yönünden İİK’nın 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki itirazı uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2021/6195 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu Asya Altyapı İnşaat Ticaret A.Ş. yönünden İİK’nın 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
Şti. yetkilisi olduğu, takibe dayanak senette alacaklı olarak gösterilen ...’un cirosunun bulunmadığı, senetteki cironun şirkete ait olduğu dolayısıyla İİK’nın 170/a maddesi uyarınca yetkili hamil olmayan ...’un takipte alacaklı olarak gösterilemeyeceği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ödeme emrinin iptaline, usulsüz tebliğ şikayeti, yetki itirazı ve diğer şikayetler konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin temyiz yoluna başvurdukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 170/a maddesinde; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....
Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Borçlunun takip dosyasına 12.12.2013 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu ve ödeme emri tebligatından bu tarihte haberdar olduğu, ancak (7) günlük yasal süreyi geçirdikten sonra, 26.01.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunduğu görülmektedir. Öte yandan borçlu tarafından gecikmiş itirazda bulunulduğu belirtilmişse de; olayda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde, yetki itirazı dahil her türlü itirazın, borçlu tarafından, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine yapılması gerekir....
O halde, icra mahkemesince öncelikle süresinde yapılan bir yetki itirazı olması halinde yetkili icra müdürülüğü ve buna göre mahkemenin belirlenmesi bakımından yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirken, bu değerlendirilmeden kambiyo şikayeti hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemede yetki itirazı hakkında bir karar verilmeden kambiyo şikayeti hakkında karar verilmesi nedeniyle kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacının yetki itirazı yasa hükmü uyarınca yerinde görülmemiştir. Davacı takibe dayanak belgenin veya onaylı örneğinin gönderilmediği şeklindeki iddiasının incelenmesinde, borçlu vekiline yapılan e tebliğ mazbatasının üstünde içeriğinde takip dayanağı belgenin ödeme icra emri ile beraber gönderildiği anlaşılmakla davacının buna ilişkin şikayet davasının da reddi gerektiği" şeklindeki gerekçe ile " Davacının yetki itirazının REDDİNE, Davacının şikayetinin REDDİNE," karar verilmiştir....
Bu haliyle davacı vekilinin dava dilekçesinde yer verdiği icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine ilişkin itirazları fuzuli olup mahkemece bu husus ve takibin şekli gözetilmeksizin yetki itirazı uyarınca değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davacı vekilinin takip talebine ve takibin şekline göre borçluya ödeme emri gönderilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, buna rağmen ödeme emrinin yanı sıra borçluya takip talebine aykırı şekilde icra emri gönderildiğine ilişkin iddiaları ise şikayet mahiyetinde olup icra mahkemesi nezdinde değerlendirilmesi gereken hususlardandır. Zira takibin şekline göre borçluya icra emri gönderilmesine imkan bulunmayan durumlarda borçluya gönderilen icra emrinin süresiz şikayet yoluyla iptali istenebilir. Esasen davanın konusu da bu yöne ilişkin şikayet olup mahkemece davanın mahiyetinin kavranamadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlular vekili, Sakarya/Ferizli İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazının reddine karar verildiği görülmektedir....