Bu durumda şikayetçinin icra takibine ilişkin zaman aşımı şikayetinde bulunması mümkün olmayıp icranın geri bırakılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, şikayetçi adına kayıtlı 4892 ada 2942 parsel 39 nolu taşınmaza ilişkin haczin İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca düştüğünden bahisle yapılan şikayet hakkında bir değerlendirme yapılmaması isabetsiz olup,bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1059 Esas 2020/102 Karar sayılı dosyasından verilen kararın beklendiği ve ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından asıl olan 03/08/2018 tarihli temlikin geçerli olduğu belirtilmiş ise de, inceleme konusu dosyadaki takibin dayanağı olarak davalı alacaklı tarafından Bornova 6. Noterliğinin 17/10/2018 tarihli, 15899 yevmiye nolu temlik sözleşmesinin sunulduğu, bu temlikin de geçersizliğinin İzmir 6. İTM'nin 2019/1059 Esas 2020/102 Karar sayılı kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/4072 Esas 2021/8909 Karar sayılı onama ilamı ile kesinleştiği anlaşıldığından, davacı borçlunun asıl alacaklı olan Hakbal Ltd. Şti. tarafından başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2019/8334 Esas sayılı dosyasına yaptığı 25/10/2019 tarihli ödeme ile borçlu olmadığı kanaatine varıldığından, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03.05.2012 gün, 114-196 sayılı kararı ile İİK’nin 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir. İİK’nin 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....
Uyuşmazlık, ilamlı takipte takipten önce yapılan ödeme nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2018/4548 sayılı dosyasında; alacaklılar T4 kendi adına asaleten Gülçin Akcan'a velayeten ve T3 T6 hakkında ilamlı takip başlattığı, takibe dayanağın Sigorta Tahkim Komisyonunun 20/03/2018 gün 2018/17227 sayılı kararı olduğu, davacı borçluya icra emrinin 12.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 13.04.2018 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nın 33/1 maddesi '' İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.''...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1272 KARAR NO : 2022/743 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PINARHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/10 ESAS - 2020/19 KARAR DAVA KONUSU : İtfa nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/180 esas ve 2020/27 karar sayılı ilamına dayalı olarak müvekkilleri aleyhine 13.041,00- TL asıl alacak, 238,62- TL bakiye harç, 1.023,00- TL yargılama gideri ve 3.400,00- TL ilam vekalet ücretine hükmedildiğini, bu alacak kalemlerine ilişkin olarak faizi...
O halde, mahkemece; borçlunun itiraz konusu ettiği çocuk nafakasının takip dayanağı ilam ile bir ilgisinin bulunmadığı, tüm dava dosyasına göre ise borçlu aleyhine, takip dayanağı olan ilam dışında, gerek ülkemiz mahkemelerinde, gerekse ülkemizde tanıma ve tenfize konu edilmiş başka bir yabancı bir mahkemede verilmiş, nafaka ödemesine dair tahsilde tekerrüre neden olabilecek başka bir mahkeme ilamının da bulunmadığı, dolayısıyla borçlunun yapmış olduğu itirazın İİK 33. maddesinde ifade olunan icranın geri bırakılması koşullarına uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne hükmolunması isabetsizdir....
Öte yandan; İİK'nun 149/a maddesinde icranın geri bırakılması hakkında 33. maddenin 1, 2 ve 4. fıkralarının uygulanacağı belirtilmiştir. İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçluya icra emri 12.09.2012 tarihinde tebliğ edildiğine göre, borçlunun borcun takipten evvel ödendiği iddiasına dayalı olarak 08.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal yedi günlük süreden sonra olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte;borçlunun,borcun itfa edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun borçlu olmadığının İ.İ.K. 71/1 maddesi gereğince noter tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispat edilemediğinden icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....
eden borçlu yönünden icranın zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına kara verildiği görülmüştür....
mahkemenin icranın geri bırakılması kararının kaldırılması ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....