WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İİK'nun 33.maddesi nazara alındığında icra emrinde, fazla talep edilen kalemlerin bulunması yada sair hususlarla takibin yapılamayacağının sübuta ermesi halinde hükmün, icranın geri bırakılması şeklinde kurulabileceği açık şekilde düzenlenmiş olup icra emrinin iptali doğru görülmemiştir....

    Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, asıl alacağın 13.400,00 TL'sı yönünden icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir....

    Bu nedenlerle, şikayet edenin icra dosyasına nakit olarak icranın geri bırakılması kararı almak amacıyla yatırmış olduğu paranın nemalandırılması yönündeki talebine karşı icra müdürlüğününü bu talebi reddetmesinde 2004 sayılı İİK 'nun ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 36. maddesi gereğince bir kanuna aykırılık bulunmadığı gibi bu işleme karşı icra mahkemesine yapılan şikayet üzerine şikayetin reddi kararı verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre şikayet eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353- 1- b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava, kira alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun takip yapan alacaklının takipte taraf sıfatının bulunmadığı, takibe ilişkin borcun takipten sonra itfa edildiği iddiasına dayalı itiraza ilişkindir. İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca; icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa isteği mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda; davacı tarafından sunulan sulh protokolü anılan madde kapsamında belgelerden olmayıp, alacaklı dernek vekilinin kabulü de bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması ve tahliye davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi takibin yürütülmesine engel teşkil etse de ibraz edilen belgenin İİK'nın 33/2.maddesi kapsamında itfa belgesi olmadığı gerçeğini değiştirmemektedir. Bu nedenle davacının itfaya dayalı icranın geri bırakılması talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

    Somut olayda, alacaklı vekili tarafından dosyada en son 16/05/2016 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılarak icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı bir şekilde davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, fiili haciz istenmesine rağmen icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; Mahkemece takibin 3 yıldan fazla süre işlemsiz bırakılması nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmasa da, davacının duruşmada ve mahkemede vekille temsil edilmemesine rağmen mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İstinafa getirilen uyuşmazlık ve inceleme konusu karar, ilamlı icra takibine yönelik şikayet ve itfa nedeniyle icranın geri bırakılması niteliğindeki davada, davacı borçlu aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ile davacı taraf üzerinde bırakılan yargılama giderlerine ilişkin olup ; ihtilafa konu alacak hak veya malın değeri 1.414,25 TL'dir. Karar tarihi itibariyle 6763 sayılı Kanunla değiştirilen İİK'nun 363/1. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek-1 maddesinin 1. fıkrası uyarınca; 01.01.2021 tarihinden itibaren artırılan miktar dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu değerin 13.740 TL'yi geçmediği, böylelikle mahkeme kararının istinaf kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava, takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen itfa nedeniyle takibin iptali, birleşen dava takibin kesinleşmesinden gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2019/2870 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Zuhal Özel Eğitim şirketi tarafından borçlu Mustafa Sözüer hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile 23/12/2009 tarihinde başlatılan takip olduğu, 11/09/2019 tarihinde alacaklı şirketin OHAL kapsamında yürürlüğe konulan KHK'ler gereği kapatılan kurumlardan olduğu belirtilerek hazine tarafından yenilendiği ve aynı tarihte takibin 14/08/2017 tarihinde vefat eden borçlu mirasçılarına yöneltildiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda borçlu tarafın başvurusu; İİK'nın 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nın 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davalarında, tedbir nafakasına hem eş hem de ergin olmayan çocuklar için hükmedilir(TMK 169). ...

      Sayılı icra dosyasından ilamlı icra takibi başlatıldığını, dava konusu olayda davacı borçlunun takibe dayanak ilamı icranın geri bırakılması talepli olarak istinaf ettiğine ilişkin derkenar almadığını, icra müdürlüğüne bu yönde bir talepte de bulunmadığını, icra dosyasına teminat bedelini de yatırmadığını, davacı yanın icranın geri bırakılması kararı verilebilmesi için gerekli koşulları yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      O halde, mahkemece, borçlu tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığına ilişkin banka cari hesap ekstreleri, ödeme belgeleri bu belgelere karşı alacaklının beyanları dikkate alınarak takip talebinde fazla alacak isteminin olup olmadığının tespit edilmesi ve fazla istenilen takip kısmı yönünden icranın geri bırakılması gerekirken aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu