DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediği iddiasıyla ödeme emri tebliğ işleminin iptali şikayetidir. İlk derece mahkemesince davacı borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verildiğinden, borca itiraz ve şikayeti incelenmemiştir. Bu husus davalı tarafından istinaf konu edilmiş ise de, davacı borçlunun imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden, artık borca itirazının ve ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali şikayetinin incelenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2020/4864 E. sayılı dosyasından, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında başlatılan kambiyo takibi olduğu, takibin dayanağını, 25/09/2019 tanzim, 10/12/2019 ve 10/01/2020 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul, keşidecisi İst....
evine hırsız girdiğini ve hırsızın altı imzalı bu senetleri çalınmış ve üzerilerini doldurmuş olabileceğini, borca da itiraz ettiklerini beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacı-borçluya 17/09/2020 tarihinde usulune uygun şekilde tebliğ edildiğini, itiraz süresinin geçtiğini, tebliğ memurunun, mazbatanın üzerine tarih düşerken tebliğ alan kişinin bilgileri doğrultusunda mazbataya isim- soyisim ve çalışan bilgilerini girdiğini, tebligatın, borçlu tarafın tebliğ adresine yapıldığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, çekin karşılıksız çıkması durumunda icra ve ceza sorumluluğunun çekin verildiği tarihteki şirket yetkilisinde olduğunu belirterek, borca ve imzaya itirazın reddine, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının davasının süre nedeniyle reddine, davalının icra inkar tazminatı ve para cezası taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/210 KARAR NO : 2023/966 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2022/5 ESAS 2022/394 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça Tokat İcra Müdürlüğü'nün 2021/13439 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, karşı tarafın menfi tespit davasında verdiği cevap dilekçesi içeriği mahkemece resen incelenerek takibe konu çekin kambiyo vasfında olmadığı tespitinin yapılması halinde takibin iptaline karar verilmesini, ayrıca senet üzerindeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını beyanla takibe ve imzaya itiraz ettiklerini, mevcut icra takibinin iptali ile durdurulmasına ve takip konusu meblağın %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama masrafları ve ücreti...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların imzaya itirazları yanında borca ve fer’ilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurdukları, borçluların imzaya itirazlarının reddine dair icra mahkemesi kararının, mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında, borçluların borca, faize ve borcun diğer fer'ilerine itirazları hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, borçlunun sair itiraz nedenlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/620 ESAS, 2021/669 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 6....
edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 23/01/2015 olarak düzeltilmesine bu kabule göre de yasal sürede yapılan imzaya ve borca itirazın esası incelenerek, senetteki imzanın muteriz borçlu eli ürünü olduğu kanaatini bildiren bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın reddine, borca (faize) itirazın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun açtığı imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Somut olayda, her ne kadar davacı borçlu tarafından dava dilekçesinde ödeme emrinin 13/10/2022 tarihinde tebellüğ edildiği belirtilmişse de, takip dosyasının incelenmesinde imzaya ve borca ve ferilerine itiraz eden borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 18/10/2022 tarihinde icra mahkemesine imzaya ve borca itirazını bildirdiği, dava dilekçesinde borçlu muhataba bizzat tebliğ edilen ödeme emri tebligatındaki imzanın borçlu tarafça inkar edilmediği görülmektedir....
Öte yandan sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene (yazıda sahtelik) dayanması halinde İcra ve İflas Kanunu'nda bir düzenleme bulunmadığından HMK'nun 209. maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde iken, daha sonra içtihat değişikliğine gidilerek, senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiasının borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun da İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden de uygulama yerinin olmadığı görüşü benimsenmiştir. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez....