Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Davacı tarafça imzaya itiraz edildiğinden mahkemece davacının imza örnekleri temin edilmiş, dosya bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 30/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu senedin ön yüzü sağ alt tarafında davacı T1 adına atfen atılı bulunan imzaların davacı T1'ın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Uzman bilirkişi tarafından mukayeseye esas imzalar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, gerekli optik aletler ve diğer cihazlar kullanılarak uygun yöntemlerle düzenlenen ve kesin kanaat içeren bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alınması ve takip geçici olarak durdurulduğundan davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi yerindedir....

Somut olayda, borçlular, alacaklıya borcun bulunmadığı ve takip ekindeki belgeler üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını ileri sürerek icra dairesine itiraz etmişlerdir. İtiraz bu haliyle takip dayanağı belge altındaki imzaya itiraz niteliğinde olup imzaya ve borca itiraz olarak ayrı ayrı değerlendirilemez.Alacaklı İİK.nun 68/a maddesi uyarınca icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılmasını talep etmiş ve mahkemece itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu karar uyarınca alacaklının talebi üzerine İİK'nun 69/1. maddesi gereğince borçluların mallarına haciz konulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Borçlunun süresi içerisinde açtığı borçtan kurtulma davası ise hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz sadece geçici hacizlerin kesin hacze dönüşmesini engeller....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2020 NUMARASI : 2019/660 ESAS 2020/463 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2022 NUMARASI : 2021/732 ESAS, 2022/302 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bir adet çeke dayanılarak İzmir 13....

    İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin düzenlenme tarihine göre uygulanması gereken 6762 sayılı T.T.K.’nun 688/6. maddesi gereğince, senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından imzaya itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından imza itirazının reddine ve tazminata karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

      Mahkemece, gerekli teknolojik cihaz ve teknikler kullanılarak yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve imzaların davacıya ait olmadığı yönünde kesin kanaat belirten raporunun hükme esas alınmasında ve imzaya itirazın kabul edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Öte yandan İcra Mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak, takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle imzaya itirazın incelenmesi sırasında Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava bekletici mesele yapılamaz. Bu yüzden davalı vekilinin soruşturma dosyasına dair istinaf talebine itibar edilememiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. İİK'nun 170/b maddesi göndermesiyle aynı kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, itirazın incelemesi sırasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Borçlu, itirazın incelenmesi sırasında rapora karşı itiraz dilekçesinde senette tahrifat iddiası ve zamanaşımı itirazı da ileri sürmüş olup, bu itirazlar"senet metninden anlaşılan" itiraz sebepleri arasındadır (Prof.Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku 1- Cilt, 1988, sayfa 242 ve devamı). İcra mahkemesine yapılan itiraz, HMK anlamında bir dava olmadığından ıslah müessesesi uygulanamaz. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere, borçlu yargılama sonuçlanıncaya kadar senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir....

      İlk derece mahkemesi tarafından ''her ne kadar davacının menfi tespit davasında ve Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçelerinde takip dayanağı senedin ve içinde bulunduğu senetler hakkında senetlerin zorla imzalatıldığı konusunda beyanları mevcut ise de bu beyanların imzanın aidiyeti konusunda mahkeme dışı ikrar niteliğinde olmadığı, zira menfi tespit davasının taraflarının farklı olduğu, bu davanın ve Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayetlerin bononun lehtarına karşı açılmış ve yapılmış olduğu, zorla senet imzalatılmasına dair olgulara dayalı olarak senet lehtarına karşı menfi tespit davası açılması ve Cumhuriyet Başsavcılığına bu şekilde şikayet yapılmasının senedi takibe koyan cirantaya karşı imzaya itiraz etme hakkını ortadan kaldırmayacağı anlaşılmaktadır. Takip konusu bonoya ciro yoluyla hamil olan davalının senedi takibe koymakta başlı başına ağır kusur veya kötü niyetli olduğu söylenemez. Buna dair başkaca delil getirilmemiştir....

      UYAP Entegrasyonu