Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kararının iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayet kabul edilerek, şikayet konusu kararın kaldırılmasına ve icra müdürlüğünce, mahkemece verilen tedbir kararının uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin vermiş olduğu çekler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı yönündeki karar ve neticesinde verilen icra takibinin durdurulmasının kararı hukuka aykırı olduğunu, tensip zaptının incelenmesi neticesinde, söz konusu davaya imzaya itiraz olarak devam edilmesine karar verildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde imzaya itiraz ettiklerine ilişkin en ufak bir iddia bulunmadığını, Yerel Mahkemenin, davacı yerine geçerek iddia edilmeyen bir hususta yargılama yapması kabul edilemez bir karar olduğunu, mahkeme davacı yanın iddiaları ile bağlı olduğunu, davaya konu çekler üzerindeki imzalara davacı tarafından itiraz edilmemesi üzerine İstanbul 5....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu, davacının imzaya itirazını da kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2018 tarih, 2017/6337 esas ve 2018/12027 karar sayılı ilamı). TTK'nın 776/1- f maddesi uyarınca bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerekir....

    yazılı olan borcun tamamına, ferilerine, faiz miktarına, faiz türüne, senet altındaki imzaya itiraz ettiklerini, takibe dayanak senedin aslının dosyaya ibraz edilmediğini, bu sebeple; şikayetlerinin ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2022 NUMARASI : 2020/22 2022/128 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....

    İİK'nun 168. maddesinin 4. bendine göre; imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 14.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 22.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür....

      Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 16. maddesine göre 22/09/2020 Salı günü tebliğ edildiği, itiraz süresinin son günü olan 27/09/2020 tarihinin Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle sürenin 28/09/2020 Pazartesi gününe uzadığı, ancak davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 29/09/2020 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Şikayet olunan vekili, takip borçlularının sıra cetveline şikayet haklarının bulunmadığını, müvekkilinin takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olup, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmediği gibi, itirazın reddedildiğini, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. İcra mahkemesince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, asıl davada takibin kambiyo senedine dayanılarak yapılması, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmediği, itirazın satış dışında takip işlemlerini durdurmadığı, itirazın sıra cetvelinin düzenlenmesine engel teşkil etmeyeceği, imzaya itirazın reddine karar verildiği, birleşen 2009/3765 sayılı davada borçluların dava açma hakkı bulunmadığı, birleşen diğer davada ise hacze iştirak koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle sıra cetveline şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada ve birleşen 2009/3765 sayılı dosyada şikayetçi vekilleri temyiz etmiştir....

        ŞİKAYET OLUNAN : ... -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; icra takibinde imzaya itiraz ve takibin durdurulması istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 12. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu