İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , icra hukuk mahkemesinde açılan borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün bulunmamaktadır. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecek niteliktedir. Takas mahsup hakkındaki maddi hukuka dayalı isteklerin de icra takibine karşılık şikayet yoluna başvurulması mümkün olup,yine ihtiyati hacze itiraz sebebi değildir....
hakkının doğacağı ve konkondato geçici mehil kararında kambiyo takibi ile ihtiyati haciz infazı men edildiğinden konkordato geçici mehili ve tedbir kararı olan davacılar DMR giyim, T4 Ahmet Önder, Mehmet Tuncer ve T1 cihetinden takibin iptaline karar verildiği, diğer şikayet ve itiraz sebeplerinin ayrıca tetkik edilmediği, davacı T6 ve T5 Şirketi cihetinden ise bu şirketler için herhangi bir geçici mehil bulunmadığı, bunlara 07/01/2020 günü ödeme emri tebliğ olunduğu, ertesi gün dava açıldığı, buna göre imzaya ve borca itiraz ile ödeme emrinin iptaline müncer olacak şikayetin, 5- 7 günlük müddeti içinde yapıldığı, dosyadaki ödeme emrinde, itiraz yolu ve müddetinin açıkça yazdığı, senet aslının icra kasasına alındığının anlaşıldığı, ödeme emrinde icra dairesi banka bilgilerinin yazılmaması, her zaman ikmali mümkün bir noksan olup ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, onun için bu iki şirket için bu yöndeki şikayet reddedildiği, imzaya itiraz cihetinden dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği...
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal beş günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Lehtar keşideciye karşı takip başlatmış, keşideci T1 imzaya ve borca itiraz etmiştir. İmzanın denetlenmesi noktasında örnek imzalar alınmış, dökümanlar toplanmış, dosya uzman bilirkişi İrfan Bayar'a tevdii olunmuştur. Bilirkişi İrfan Bayar 07.10.2019 günlü raporunda imzanın T1 elinden çıktığını mütalaa etmiştir. Rapor mahkememizce denetlenmiş hükme yeterli görülerek..." gerekçesi ile "imzaya itirazın reddine, koşulları gerçekleşmediğinden inkar tazminatı takdirine yer olmadığına" karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı imzaya ve borca itiraz davasında alınan raporda senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayet nedeniyle (2008/1632 Hz.No.) alınan raporda imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, keza yargılama aşamasında alınan Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporda da imzanın davacı eli ürünü olmadığının belirlendiği anlaşılmaktadır. Ancak Adli Tıp Kurumu raporunda “Mukayese Belgeler” bölümünde yer alan belgelerin tarihleri senet tanzim tarihi sonrasındaki tarihleri taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, örnek 10 nolu ödeme emrinin borçluya 21.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal 5 günlük süreden sonra 16.09.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak ödeme emri tebligatını kendisinin almadığını, internetten öğrendiğini belirterek takip konusu bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, istemin esasına girilerek yaptırılan bilirkişi incelemesine göre senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olduğu gerekçesiyle imzaya itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin vermiş olduğu çekler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı yönündeki karar ve neticesinde verilen icra takibinin durdurulmasının kararı hukuka aykırı olduğunu, tensip zaptının incelenmesi neticesinde, söz konusu davaya imzaya itiraz olarak devam edilmesine karar verildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde imzaya itiraz ettiklerine ilişkin en ufak bir iddia bulunmadığını, Yerel Mahkemenin, davacı yerine geçerek iddia edilmeyen bir hususta yargılama yapması kabul edilemez bir karar olduğunu, mahkeme davacı yanın iddiaları ile bağlı olduğunu, davaya konu çekler üzerindeki imzalara davacı tarafından itiraz edilmemesi üzerine İstanbul 5....
kararının iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayet kabul edilerek, şikayet konusu kararın kaldırılmasına ve icra müdürlüğünce, mahkemece verilen tedbir kararının uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu, davacının imzaya itirazını da kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2018 tarih, 2017/6337 esas ve 2018/12027 karar sayılı ilamı). TTK'nın 776/1- f maddesi uyarınca bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerekir....