"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi amacıyla İİK. nun 89.maddesi uyarınca "...." adına 1. haciz ihbarnamesi gönderildiği, şikayetçi ..... nin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, haciz ihbarının gönderildiği mağazanın tüzel kişiliği bulunmadığını ileri sürerek haciz ihbarının iptalini istediği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, inceleme mercii icra mahkemesidir....
Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, inceleme mercii icra mahkemesidir. Somut olayda haciz ihbarnamesinin "....." adına tebliğ edildiği, ancak bu ibarelerin mağaza ismi olup, gerçek ya da tüzel kişiliği ifade etmediği görülmüştür. Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Yalnız gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. Bu nedenle İİK. nun 89.maddesi uyarınca borçlunun hak ve alacaklarının haczi için gönderilecek haciz ihbarının muhatabı da gerçek ya da tüzel kişi olmalıdır. Ehliyetsizliğe ilişkin bu durum kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gibi, süresiz olarak da şikayet konusu yapılabilir. O halde mahkemece şikayetin esası incelenip yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
Esas) sayılı takibin öncelikle ve ivedilikle tedbiren durdurulmasına, dava neticesinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, alacaklı aleyhine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece Mahkemesi, İİK m. 72/2 düzenlemesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı / talep eden vekili 11.04.2022 tarihli dilekçesinde özetle; yeniden aynı mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi ilk derece Mahkemesinden talep edilerek, İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takipteki kendi alacaklarına İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasından haciz konulmasının bir nevi teminat olduğundan bahisle İİK m.72/3 uyarınca takibin durdurulması talep edilmiştir....
Davacı tarafından her ne kadar HMK'nın 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulması talep edilmiş ise de İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel nitelikte olması ve öncelikle İİK hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi; İİK'da takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmiş olması ve HMK'nın 209/1 maddesi uyarınca sahteliği iddia edilen bono nedeni ile takip hukukuna etki edecek şekilde takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gözetilerek davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine" karar verilmiştir. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABUL KARARI: Bakırköy 3....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.3.2015 tarih ve 2014/1551 E., 2015/250 K. sayılı şikayet dosyasında, borçlunun şikayetinin ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 3 ay olan satış isteme süresine uyulmadığından takibin düşürülmesine ilişkin olduğu ve mahkemece borçlunun itirazdan vazgeçtiği tarih olan 18.02.2014'ten satış talep ettiği 12.5.2014'e kadar geçen süre bakımından inceleme yapılarak satış isteme süresi dolmadığından şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Buna göre; şikayetçi borçlu, 15.5.2014 tarihinden sonra süresinde satış istenmediği için takibin düşürülmesi hususunu şikayete getirmiş olup, mahkemece bu şikayetle aynı nitelikte daha önceden açılmış başka bir dava olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu dosyadaki talepte, borçlunun şikayeti ödeme emri tebliğinden itibaren 14.5.2014'e kadar satış istenmemesi nedeniyle takibin düşürülmesi talebine ilişkindir. Bu durumda, dava konuları farklı olup derdestlikten bahsedilemez....
bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 10/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR: Mahkemece; İİK 72/3 fıkrası gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; dava konusunu oluşturan icra dosyasındaki borç ödendiği halde; müvekkili şirket aleyhine icra takibine devam edildiğini, ancak takibe devam eden davalı ... Loj.A.Ş. değil; diğer davalılar ...Madencilik ve ... olduğunu, çünkü diğer davalılar ... Mad. ve ...'nun, ...Loj.A.Ş.'den alacaklı olduklarını iddia ederek, ...Loj.A.Ş.'nin bu icra dosyasındaki alacağına haciz koyduklarını ve İİK'nun 120/2 madde uyarınca yetki belgesi aldıklarını, İİK 120/2 uyarınca düzenlenen yetki belgeleri ile ... Loj. A.Ş.'...
İcra ve İflas Kanununun (İİK) 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev icra mahkemesindedir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 14/11/2012 tarih, 2012/5050 Esas, 2012/6667 Karar sayılı ilamı). İİK'nın 16. maddesine göre icra dairesinin, sıra cetvelini yaparken takip hukukuna ilişkin hükümlere aykırı davranması ve yapılan işlemin olaya uygun olmaması halinde İİK'nın 142/son maddesine göre sıraya ilişkin olarak şikayet yoluna gidilebilir. (Bilgen Mahmut, İcra İflas Hukuku'nda sıra cetveli, Ankara 2016, 3. Baskı, s.373). Nitekim Yargıtay 19....
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Bir diğer anlatımla, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususu icra müdürlüğünce değerlendirilemez. Bu nedenle şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğünce tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağından, aynı konuda icra mahkemesine yapılan şikayeti konusuz bırakmaz. Kaldı ki her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda satışın durdurulması taleplerinin ve İİK. nun 150/e maddesine dayalı şikayetlerinin icra mahkemesince reddedildiği, ret kararlarını temyiz ettiğini belirterek ve sair şikayet nedenlerini ileri sürerek taşınmaz ihalesinin feshini istediği anlaşılmıştır. Satışın durdurulmasına ilişkin şikayet üzerine verilen kararlar kesin ise de ihalenin feshi aşamasında şikayet nedeni yapılması halinde icra mahkemesince anılan hususların değerlendirilmesi gerekir....