SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Şikayet hakkının düşürülmesi kararı ile birlikte vekalet ücretine hükmedilemeyeceği halde sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi temyiz incelemesi neticesinde verilen kararın niteliği nedeniyle bozma sebebi yapılmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, takip dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra ve satışın yapılmasından önce dosyanın haricen tahsil ile bakiye kalan kısmında icra müdürlüğü hesabına yatırıldığını belge ile ispatlanması nedeni ile itfa nedeni ile satışın düşürülmesine ve takibin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı taraf aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlu tarafın İİK 71. Maddesi kapsamında dosya borcunun ödendiğinden bahisle satışın düşürülmesi talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının iptali ile itfa nedeni ile takibin iptalini talep ettiği, takibin kesinleşmesinden sonraki ödeme iddiasının davacı tarafça İİK 71....
nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 11.09.2007 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK.'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu uyuşmazlığın İİK 85. maddenin uygulanma şekline ilişkin şikayet olması nedeniyle İİK 363. madde uyarınca niteliği itibarıyla kesin kararlardan olmakla; İİK 363 ve HMK 352(1)-b maddeleri uyarınca davalı-alacaklının istinaf dilekçesinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Nedenleri yukarıda acıklandığı üzere; 1- İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06/07/2022 tarih, 2022/597 Esas- 2022/899 Karar sayılı ilamı kesin olmakla, davalının istinaf dilekçesinin HMK'nun 352- 346 ve İİK nun 363/1 maddeleri gereğince REDDİNE, 2- a-Alınması gerekli 179,90 TL istinaf harcından, yatırılan 80,70 TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın davalıdan tahsiline, b-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 363/1, 365/1- son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden gelen 02.02.2010 tarih ve 3939 sayılı cevabi yazıda borçlu şirketin, 31.03.2006 tarihinde re'sen terk işleminin yapıldığı, şikayetçi vekilinin İİK' nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 12.11.2008 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK' nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2018/8855 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden yapılan takibin İİK.71 ve 33/a maddeleri gereğince icrasının geri bırakılmasına" karar verilmiştir....
İİK 363 maddesinde; "İcra mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeni ile satışın düşürülmesi, 263üncü maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının on sekiz bin yedi yüz on lira (18.710,00 TL) geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir." denilmektedir....
alınmadan öğrenilemeyeceği gözetilmeden ödeme emrinin tebliğ edildiğinin ve borcun ödenmediğinin, icra dosyasında şikayetçi vekilinin açmış olduğu talep tarihi itibarıyla fiilin öğrenildiği gerekçesiyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayet hakkının düşürülmesi kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükmün şikayet hakkının düşürülmesine yönelik birinci paragrafı karardan tamamen çıkartılarak yerine, “Çiğli Vergi Dairesi’nin 01/02/2016 tarihli yazısında borçlu şirketin mükellefiyetinin 02/06/2014 tarihinde resen terkin edildiğinin bildirilmesi karşısında borçlu şirketin takibin kesinleştiği tarih itibarıyla ödeme gücünün bulunmadığının kabulü ile sanıkların kastları bulunmadığından...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerlerine atılı "Sermaye şirketi yetkilisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması" suçunun takibi şikayete bağlı olup; dayanak icra takip dosyasında ödeme emrinin tebliği tarihi 20/06/2011 olup takibin 28/06/2011 tarihinde kesinleşmiş olduğunun anlaşılması ve şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra 09/10/2012 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanıklar hakkında İİK’nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde 349. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca...
sanığın işyerine hacze gittiklerinde, dükkanın içini boşaltıp malları kaçırdığının iddia edilmesi karşısında, bu suçta suç tarihinin takibin kesinleşme tarihi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından, şikayet süresinde olmasına karşın mahkemece yargılamaya devamla sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturmayla yetinilerek, takibin kesinleşme tarihi suç tarihi olarak kabul edilerek yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....