WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili şikayet dilekçesinde belirtilen alacak kalemleri yönünden icra emrinin iptalini talep etmiş olup, İİK 33.madde kapsamında bir geri bırakma talebi bulunmadığından mahkemenin icranın geri bırakılması yönündeki hükmü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 12.3.2015 tarihli ve 2014/854 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile İİK'nin 71 ve 33/a. maddesi gereğince borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olup, karar 7.12.2015 tarihinde kesinleşmiş, iş bu karara karşı İİK’nin 33/a-2. maddesi kapsamında dava açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda, alacağın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil etmekte olup, icranın geri bırakılması kararı ile borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalkmıştır. O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen icranın geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden önce eldeki davanın açıldığı nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, terditli açıldığından bahisle şikayet talebi kabul edildiğinden dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir....

      İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03.05.2012 gün, 114-196 sayılı kararı ile İİK’nin 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir. İİK’nin 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....

        Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir.(Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Kaldı ki somut olayda icra takibine konu borç, şikayetçi borçlu tarafından değil, icra kefilince ödenmiştir. İcra kefili ....'ın, İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca süresinde satış istenilmediği gerekçesi ile haczin kaldırılması istemiyle ilgili olarak İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2015 tarih, 2015/360 E.-2015/268 K. sayılı ilamı ile verilen karar, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          DAVA: Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, dayanak ilama karşı istinaf yoluna başvurduklarını, icranın geri bırakılması için Müdürlükten mehil talep ettiklerini, mehil süresi içinde icranın geri brakılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararını icra dosyasına sunduklarını, icranın geri bırakılması kararından sonra taraflarına, bakiye borç muhtırası gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek müdürlük işleminin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ilama dayalı alacak için süresinde borçlu kuruma başvuruda bulunduklarını, icra takibinin hukuka uygun olduğunu, borçlunun mehil süresi içinde icrayı geri bırakma kararını sunmadığını savunarak davanın reddine ve borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet eden borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; takip dayanağı Finansal Kiralama Sözleşmesinin ilam niteliğinde olmadığı ve kiralama bedellerinin ödendiğini belirterek icranın geri bırakılması ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              İİK nun 149/a-2 maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden icra mahkemesi kararını temyiz eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nun 364/3.maddesi uyarınca temyiz istemi satışı durduracaktır. O halde, mahkemece ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilen....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/06/2013 tarihli, 2013/54-65 sayılı dosyasına konu talebin ve temyiz konusunun şikayet mi yoksa icranın geri bırakılması mı olduğunun; ve dolayısıyla temyiz talebinin satışın durdurulması sonucunu doğurması yönünden takip konusu alacağın %15 oranında teminat yatması gerekip gerekmediğinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....

                hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir....

                  İİK'nun 149/a-2. maddesine göre; icranın geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden icra mahkemesi kararını temyiz eden borçlu veya üçüncü kişi, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de, İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise, genel kural olan İİK'nun 364/3. maddesi uyarınca temyiz istemi satışı durduracaktır. O halde, mahkemece, ... 2....

                    İİK 149- a maddesi gereği icranın geri bırakılması talepleri hakkında İİK 33. maddenin 1- 2 ve 4. fıkraların uygulanacağı düzenlenmiştir. Söz konusu maddede ilamlı takiplerde itfa, imhal ve zaman aşımı itirazlarının ispat usulü düzenlenmiş olup somut olayda mahkemenin ve icra dairesinin kararlarına baz aldığı ilamın, anılı madde kapsamında açılmış bir icranın geri bırakılması istemi olmadığı anlaşılmaktadır. Zira borçluların mahkemenin gerekçesi ile teyit ettiği üzere istemi, takip öncesi gönderilen ihtarnamenin tebliğinin usulsüzlüğüne dolayısı ile takip yolunun caiz olmadığına ilişkin bir şikayet olup kaynağı İİK 150- ı ve 16. maddedir. Hal böyle olunca borçluların daha önce açtıkları dava takip öncesi gönderilen hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin bir şikayet olmakla ve somut olayda bu durumda artık İİK 149- a maddesinin uygulanma alanı bulunmamakla mahkemenin taleple ilgili hukuki tanı ve gerekçesi yerindedir....

                    UYAP Entegrasyonu