İcra Müdürlüğü'nün 2021/11011 esas sayılı dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını, ilamın menfi tespite ilişkin olup Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1062 esası ile açılan davada Mahkemece takibin iptaline karar verildiğini, takibi gereken bir icra takibi kalmadığından dosyaya yatmış teminatın iadesinin mümkün hale geldiğini, icra müdürlüğünce teminatın iadesi talebinin reddine karar verildiğini, bu kararın yüksek mahkeme kararına aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, 20/04/2022 ve 26/04/2022 tarihli memur işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça, davacı borçlu ve dava dışı borçlu aleyhine, ihtiyati haciz kararı ile birlikte başlatılan ilamlı icra takibinde, Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1068 esas - 2021/1056 karar sayılı ilamı ile, İİK. 'nun 266....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet dolaysıyla yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde takibin durdurulmasını sağlayan geçerli bir borca itiraz bulunmadığını, vekil olarak icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunan ...'...
İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçlu SS. ... Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’nin üçüncü kişi T. ... Bankası AŞ. ... şubesindeki parası üzerine haciz koyduklarını, para üzerinde başkaca haciz bulunmadığının adı geçen şubenin 30.10.2003 günlü yazısından anlaşılmasına rağmen icra müdürlüğünce kendilerine ödenmediğini ve ödememe gerekçesi olarak davalı yanca aynı para üzerine haciz konulması halinde sıra cetveli yapılması gerekeceğinin bildirildiğini ileri sürerek anılan memur muamelesinin şikayet yolu ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yan yargılamaya katılmamıştır....
borçlu tarafından şikayet dilekçesinde her ne kadar borca , kıymet takdirine ve satışa itiraz edilmiş ise de ilamsız icraya dayalı takiplerde borca itirazın İcra Dairesine yapılması ve İcra Dairesince değerlendirilmesi gerektiğinden ve kıymet takdirine ve satışa ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bu konularda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" şeklinde karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2022/296 E., 2022/384 K. Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/... Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, memur muamelesini şikayet edildiğini, ayrıca .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/.... Esas sayılı dosyasında dava açıldığını belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davalı borçlu tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin yapılan şikayet hakkında görülen davanın beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kıymet takdirine itiraz davası; İİK'nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler....
Her ne kadar kesinleşen kıymet takdirinden sonra icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmaz ise de kıymet takdirinin usulünce kesinleşmediği ve borçlunun ihalenin feshine ilişkin başvurusunda icra müdürlüğüne yaptığı bu başvuruya da değinerek taşınmazın değerinin usulünce belirlenmediğinden ihalenin feshini talep ettiği, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin “borçlunun ihalenin feshi talepli" şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz kararının usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden kıymet takdirinin kesinleştiği ve şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının usul ve yasaya aykırılığını ileri sürmediğinden ihalenin feshinde değer tespiti yapılamayacağı yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Kaldı ki borçlunun kıymet takdirine itiraz kararına karşı süresinde istinaf başvurusunu, usulsüzlük iddiasının en açık göstergesi kabul etmek gerekir....
Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/10/2020 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, icra dosyasından da bu tarihten önce öğrenildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiği anlaşılmakla, dava yasal süresindedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/07/2020 NUMARASI : 2020/34 XX 238/314 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/07/2020 tarih ve 2020/71 Esas 2020/314 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı T3 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA;“Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 08/04/2019 tarihli Kararına ” ve “Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 11.07.2019 tarihli Kararı”na dayalı olarak 31.07.2019 tarihinde başlatılan ilamlı takipte , icra emri borçluya 05.08.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. “Uyuşmazlık Hakem Heyeti” kararında alacaklara hükmedilmiştir....