İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "A)ASIL DAVADA ; davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 Maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 25/09/2014 doğumlu TC kimlik nolu, Şura Asal ve 04/05/2017 doğumlu TC kimlik numaralı Alya Asal'In velayetinin T.M.K.'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2020 NUMARASI : 2017/371 ESAS, 2020/19 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 15/09/2008 tarihinde resmi nikah yaparak evlendiklerini, bu evliliklerinden iki çocukları bulunduğunu, eşinin başka bayanlarla kendisini aldatmasının davacıyı mağdur ettiğini, başka bir bayanla imam nikahı yapacağını kendisine mesajla bildirdiğini, ayrıca davalı eşin kendisini ve çocuklarını darp ettiğini, davalı eşle hiçbir şekilde anlaşamadıklarını ve fikir uyuşmazlıklarının bulunduğunu, bu nedenlerle müşterek hayatlarının çekilmez bir hal aldığını ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı verilmemesi gerektiğini, dinlenen tanıkların yakın akraba olduğunu, beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istinaf nedeni olarak bildirmiştir. Dava, TMK 166/1, 2 maddeleri uyarınca şiddetli geçimsizlik hukuksal sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. 1- Davalı koca vekilinin kusura ve boşanmaya ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde; TMK.nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. TMK 166/1- 2 maddesine göre boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir....
edemediğinden davalı-karşı davacı tarafın davalarının reddine karar verildiği, bununla birlikte davalı karşı davacının eylem ve söylemleriyle evlilik birliğinin devam etmeyecek nitelikte temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında kişi ya da kamu yararının kalmadığı, bunda davalı-karşı davacının tam kusurlu, davacı-karşı davalının ise kusursuz olduğu kanaatine varılarak, davalı-karşı davacının onur kırıcı ve pek fena muamele ile şiddetli geçimsizlik sebebi ile açmış olduğu boşanma davalarının ispat edilemediğinden reddine, davacı-karşı davalının davasının kabulü ile tarafların şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına, davacı-karşı davalının maddi tazminat talebinin 20.000 TL lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-karşı davalının manevi tazminat talebinin 20.000 TL lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, çocukların 18 yaşından büyük olması sebebi ile iştirak nafakası talebinin reddine, sözlü yargılamaya geçildikten sonra yoksulluk nafakası talep...
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddi doğru bulunmamıştır....
Mahkemece; ‘taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalının da boşanmak istediği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş ise de, tarafların kusurlarının ve kusur durumlarının neler olduğu kararda belirtilmemiş, vakıalara ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASrNA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2017 (Salı)...
e karşı şiddetli geçimsizlik nedenine dayanarak 25/9/2000 tarihinde boşanma davası açtığı, bu davanın Bursa-Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/4/2001 tarih ve 2000/299 esas, 2001/56 karar sayılı kararıyla reddedildiği, hükmün 20/6/2001 tarihinde kesinleştiği, Bunun üzerine, adı geçen vekili tarafından 4/3/2002 tarihli dava dilekçesiyle R… …. Ç… …. aleyhine evliliğin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açıldığı mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 149. maddesinde yanılma nedeniyle evlenmenin nisbi butlan ile iptali hali düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı A… …..'nin davalı R… …. ile yanılarak, değil taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince Recep hakkında açılan ceza davasının evlenme nedeniyle ertelenmesi ve tutukluluk durumunun sona erdirilmesini sağlamak amacıyla evlendiği anlaşılmaktadır....
Kararda "eşler arasında şiddetli geçimsizlik olduğu ve geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalının kusuruna ilişkin iddiaların ispat edilemediği ve davalının kusurunun bulunmadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davacının tam kusurlu olduğu vicdani kanısına varılmakla” denilerek soyut ve yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve tarafların kusur durumu da kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ......Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, boşanma istemine ilişkindir. ..... Hukuk Mahkemesince; "Açılan davanın şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan evvel son defa 6 aydan beri oturdukları yer mahkemesidir....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....