Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Somut olaya gelince; Davacı kira sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayanarak elatmanın önlenmesini istemiştir. Davacı arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, talebi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4/c maddesinde yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır. Dava dilekçesinde dava olunan şeyin değeri 10.000 TL olarak gösterilmiştir. Dava konusunun değeri gözönünde bulundurulduğunda, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İntifa (Oturma) Hakkına Dayalı Elatmanın Önlenmesi, Kişisel Hakka Dayalı tazminat(Ecrimisil) ve Manevi Tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça İntifa (Oturma) Hakkına Dayalı Elatmanın Önlenmesi, Kişisel Hakka Dayalı tazminat (Ecrimisil) ve Manevi Tazminat istemlerine yönelik olarak dava açılmıştır. Dairemiz taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar yönünden görevlidir. Davacı taraf dava konusu taşınmazın maliki olmadığı gibi mülkiyet hakkına dayalı olarak ta bu davayı açmamış, kişisel hakka dayalı olarak bu davayı açmıştır. İntifa hakkı TMK.nın 794. ve devamı maddelerinde, oturma hakkı ise 823 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4....

    Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı ...'ın maliki olduğu 9 numaralı bağımsız bölümü 06.02.2019 tarihinde satın aldığını, satın aldıktan sonra gayrimenkulde ikamet eden davalılara Üsküdar 26....

      Görüldüğü üzere davacı, dilekçeler aşamasında iddiasını değiştirmiş olup, bunun iddianın değiştirilmesi yasağı kapsamında olmadığı gözetildiğinde dava konusunun muhdesatın aidiyeti hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır. Yine bilindiği üzere, ecrimisil davalarının sadece tapu kaydından kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak değil aynı zamanda şahsi hakka dayalı olarak ya da zilyetlik hakkına dayalı olarak açılması olanaklıdır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Mesudiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/27 esas, 2021/115 karar sayılı dava dosyasında verilen El Atmanın Önlenmesi (Mülkiyet Hakkına Dayalı) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava;El Atmanın Önlenmesi (Mülkiyet Hakkına Dayalı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜNE, -Ordu ili Mesudiye ilçesi Bayraklı mahallesi 803 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalının müdahalesinin menine, " karar verilmiştir....

      Görüleceği üzere, mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve üçüncü kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, kanun hükmünde haksız el atmadan söz edilmiş olması karşısında, bütün bu müdahalelerin haksız olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla müdahale yasadan veya sözleşmeden kaynaklanan ayni ya da şahsi bir hakka dayanmamalıdır. Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davasında önemli olan, mevcut tapu kaydına göre malik olan kişi tarafından açılmış bir dava bulunması ve bu davanın davalısının da herhangi bir hakka dayanmaksızın taşınmazı kullanıyor olmasıdır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/11/2021 tarih, 2021/209 Esas 2021/484 Karar sayılı ilamı ile; Yapılan yargılama toplanan deliller sonucunda; Dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkin olup, davacılar, Sarılar Mahallesinde kain 925 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müşterek muris Tuncay'dan kalan 4 adet daire bulunduğunu, davalının bu 4 daireyi tek başına kullandığını, davalının, davacıların kiraya verme, kira bedelinden yararlanma hakkına engel olduğunu belirterek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep ettiği, davalı ise dava konusu dairelerin üzerinde bulunduğu arsasının 10/02/1994 tarihinde Mehmet Ünal tarafından Melek Bayram'a satıldığını, davacıların daireler üzerinde hakkı bulunmadığını, dairelerin arsadan ayrı tapuları bulunmadığını, davacı tarafın iddalarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, dava konusu dairelerin bulunduğu 925 parsel sayılı taşınmazın 360 m2lik kısmının 10/02/1994 tarihinde Mehmet Ünal tarafından Melek Bayram...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.06.2015 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; müteahhit olarak imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ... ilçesi 6476 ada 2 parselde bulunan ve kendisine isabet eden 21 no'lu bağımsız bölüm ile ilgili davalının haksız müdahalesinin men'i ile taşınmazın boş bir şekilde tarafına teslimini, 2010 tarihinden itibaren haksız işgali nedeniyle 10.000TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

        Taşınmaz maliki bu haklardan birini kullanmak üzere zorlanamaz. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın taşınmazına el konulması halinde dahi el atmanın önlenmesi davası açma hakkı bulunmaktadır. Kaldı ki el atmanın önlenmesi kararı verildiğinde, davalı idarenin kamu hizmeti için her aşamada kamulaştırma yetkisi vardır. Dava konusu taşınmaz 1/1000'lik imar planı içerisinde kaldığından, dahili davalı ... yönünden işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kazanılmış hak oluşturmayan maddi hataya dayalı bozma kararı dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

          Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir." hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere, malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi, bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, kanun hükmünde haksız el atmadan söz edilmiş olması karşısında, bütün bu müdahalelerin haksız olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s....

          UYAP Entegrasyonu