Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hukuka aykırı şekilde görmezden gelindiğini, müvekkili dava konusu taşınmazı haklı sebeple kullanmış ve herhangi bir kötü niyeti söz konusu olmadığı gibi davacı tarafın da mülkiyet hakkını devretmesi nedeni ile aktif husumet ehliyeti (davacı sıfatı) sona ermesi gibi hususları sayın mahkemenin göz ardı etmesi sebebi ile el atmanın önlenmesi davasının reddi gerektiğini belirterek yerel mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılarak, davacı lehine yargılama gideri vekalet ücretine hükmedilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. 21.06.1944 tarihli ve 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 689. maddesinde düzenlendiği üzere paydaşların anlaşma ile dahi sınırlandırılamayacak hak ve yetkileri, 1. fıkrada “Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, 2. fıkrada “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklinde düzenlenmiş olup, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması amacıyla elatmanın önlenmesi davası açabilir. Bunun için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi zorunlu değildir. Davanın konusu davacıların 346 ada 13 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....

    Dava dilekçesine göre; davacının talebi el atmanın önlenmesine ilişkin olup dava konusu taşınmaza henüz fiilen el atılmadığından, mahkemece verilen red kararının onanması gerekirken, davanın sehven kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası olarak nitelendirilip bozulduğu anlaşılmakla, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 16.05.2011 gün ve 2011/2216-8557 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın imar planında kültür, fuar ve eğlence alanı olarak ayrılmasına karşın henüz fiilen el atılmadığından müdahalenin önlenmesini gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında salt zilyetliğin tespiti ve korunması istemiyle açılan davalarda görevli olan sulh hukuk mahkemesinde değil, hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli olan asliye hukuk mahkemesinde açıldığı ve halen görülmekte olup mahkemece işin esasının incelenmesine geçildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 273 parsel sayılı taşınmazın davalının herhangi bir hakka dayanmaksızın el attığını ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve 5.000,00 TL ecrimisile hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 352.40.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir. " El atmanın önlenmesi davalarının konusunu büyük ölçüde ayni haklar teşkil eder. El atmanın önlenmesi davasının kabul edilebilmesi için el atmanın haksız olması gerekir. El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi el atmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir....

        Hukuk Dairesince: “…davanın 08.09.2009 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda kadastro çalışmaları yapılarak, 10.09.2009 tarihli tespit tutanakları ile dava konusu yerin 357 ada 2 ve 6 parsellere revizyon gördüğü ve tespite itiraz edilmeksizin tutanakların 28.01.2010 tarihinde şeklen kesinleştiği, el atmanın önlenmesi davalarının da taşınmazın aynına yönelik olup, doğrudan mülkiyet ile ilgili olduğu, genel mahkemede taşınmazın aynına ilişkin derdest bir davanın mevcudiyeti halinde çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro işleminin kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, yargılama sırasında yapılan kadastro işlemleri sırasında tutanağın şeklen kesinleştirilmiş olmasının doğru olmadığı, el atmanın önlenmesi isteği bakımından tefrik kararı verilerek, 3402 sayılı Yasa'nın 27 nci maddesi gereğince Kadastro Mahkemesine devir kararı verilmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri bakımından verilecek karar inşa'i (yenilik doğurucu) nitelikte olduğundan ve bu istekler...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve kal istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, el atma tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanunun 653. maddesi uyarınca açıktan geçirilen enerji nakil hattından dolayı el atmanın önlenmesinin istenemeyeceği, sadece irtifak hakkı karşılığı bedeli istenebileceğinden davanın reddine hükmedilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmişitir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve kal istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, el atma tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanunun 653. maddesi uyarınca açıktan geçirilen enerji nakil hattından dolayı el atmanın önlenmesinin istenemeyeceği, sadece irtifak hakkı karşılığı bedeli istenebileceğinden davanın reddine hükmedilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmişitir....

                UYAP Entegrasyonu