Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine bilindiği üzere, ecrimisil davalarının sadece tapu kaydından kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak değil aynı zamanda şahsi hakka dayalı olarak ya da zilyetlik hakkına dayalı olarak açılması olanaklıdır. Davacının taşınır hükmündeki muhdesatın mülkiyeti hakkına ve zilyetliğine dayalı olarak eldeki davayı açtığı, dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğu halde mahkemece muhdesatın aidiyeti üzerinde durulmadığı, davalının taşınmazı kullanımının haksız işgal mahiyetinde mi yoksa geçerli akdi ya da hukuki bir nedene mi dayalı olduğu, kullanıma davacının muvafakatinden söz edilip edilemeyeceği değerlendirilmeden, bildirilen tüm tanıklar dinlenilmeden taşınmazın tapu kaydına göre davacının ayni ya da şahsi hakkı bulunmadığı ve taşınmazın davalının kullanımında olduğuna dair eksik incelemeye dayalı yetersiz gerekçe ile aktif husumet yokluğundan davanın reddi kararının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. "...Dava, şahsi hakka dayalı ecrimisil istemine ilişkindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Mesudiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/27 esas, 2021/115 karar sayılı dava dosyasında verilen El Atmanın Önlenmesi (Mülkiyet Hakkına Dayalı) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava;El Atmanın Önlenmesi (Mülkiyet Hakkına Dayalı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜNE, -Ordu ili Mesudiye ilçesi Bayraklı mahallesi 803 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalının müdahalesinin menine, " karar verilmiştir....

Görüleceği üzere, mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve üçüncü kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, kanun hükmünde haksız el atmadan söz edilmiş olması karşısında, bütün bu müdahalelerin haksız olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla müdahale yasadan veya sözleşmeden kaynaklanan ayni ya da şahsi bir hakka dayanmamalıdır. Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davasında önemli olan, mevcut tapu kaydına göre malik olan kişi tarafından açılmış bir dava bulunması ve bu davanın davalısının da herhangi bir hakka dayanmaksızın taşınmazı kullanıyor olmasıdır....

Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2021/209 ESAS, 2021/484 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil KARAR : Manavgat 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.06.2015 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; müteahhit olarak imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ... ilçesi 6476 ada 2 parselde bulunan ve kendisine isabet eden 21 no'lu bağımsız bölüm ile ilgili davalının haksız müdahalesinin men'i ile taşınmazın boş bir şekilde tarafına teslimini, 2010 tarihinden itibaren haksız işgali nedeniyle 10.000TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    Mahkemesi 28.01.2014 tarih ve E.2013/460-K.2014/56 sayılı kararı ile; davanın haksız el atma nedeniyle tahliyeye ilişkin olduğu, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli davalarda görevli mahkemenin Asliye ... Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemelerinin görevsizliğine, dosyanın görevli Nöbetçi ...... Asliye ... Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bunun üzerine dosya ...... .... Asliye ... Mahkemesi’ne gönderilmekle, mahkemece; davalı ...'ün kira sözleşmesine dayalı olarak davaya konu evde oturduğunu beyan etmesi, davacının da dava dilekçesinde, kendisinin bilgisi dışında taşınmazın davalı ... tarafından kira sözleşmesi ile diğer davalı ...'e kiraya verildiğini ileri sürerek, davalının taşınmazdan bu kira sözleşmesi nedeniyle tahliyesini istemiş olması nedeniyle; davanın kira sözleşmesine dayalı tahliye davası olduğu, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü alacak ile tahliye davalarının Sulh ......

      ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini; 2- Antalya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin,eldeki davada görevsiz olduğu gerekçesiyle vermiş olduğu davanın usulden reddi kararı yasaya ve usule aykırıdır. Kararı, bozulması/kaldırılması istemiyle istinaf ediyoruz. 3- Eldeki davanın, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğunu. Müvekkili T8 yukarıda tapu kayıt bilgileri verilen taşınmazını davalı T8 haksız olarak kullandığı iddia ve nedeniyle eldeki davayı açtığını. Dava dilekçesi incelendiği zaman; eldeki davada istenen el atmanın önlenmesi ve ecrimisilin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. ve 995. maddelerine dayandırıldığı çok açık olduğunu. Her ne kadar taraflar tacir olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı çok açık olduğunu. Dava dilekçesiyle de bu yönde bir iddia ve ifadenin de olmadığını....

      Taşınmaz maliki bu haklardan birini kullanmak üzere zorlanamaz. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın taşınmazına el konulması halinde dahi el atmanın önlenmesi davası açma hakkı bulunmaktadır. Kaldı ki el atmanın önlenmesi kararı verildiğinde, davalı idarenin kamu hizmeti için her aşamada kamulaştırma yetkisi vardır. Dava konusu taşınmaz 1/1000'lik imar planı içerisinde kaldığından, dahili davalı ... yönünden işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kazanılmış hak oluşturmayan maddi hataya dayalı bozma kararı dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

        Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s. TMK'nun 683. maddesinden almakta ise de bu madde kapsamı dışında kalan ve özel maddeler ile düzenlenen el atmanın önlenmesi davaları da mevcuttur. Kanunun genel nitelikli bu maddesi ve özel kanunlardaki öteki hükümleri ile mülkiyet hakkının her türlü zarar verici davranışlara karşı korunması amaçlanmıştır. Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak "haksız el atmanın önlenmesi", "taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, el atmanın önlenmesi davası" hakkı tanınmıştır. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız el atmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir....

        UYAP Entegrasyonu