Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacı şirketin malik olduğu 324 ve 325 parsel (ifraz ile 534 parsel) sayılı taşınmazlara komşu davalıların paydaş olarak malik oldukları 326 parselin bir kısmının davacıların zilyetlik ve mülkiyetlerinde bulunduğu, kadastro tespitine dayanak yoklama, tapu ve vergi kayıtları ile bu durumun sabit olduğu, bu kısmı yıllardır kendileri kullandığı, artezyen kuyusu ve ağaç diktiklerini, davalıların 07.11.2015 ve 08.11.2015 tarihinde zor kullanarak bu kullanıma engel oldukları ileri sürülerek davalıların el atmasının önlenmesi ile eski hale getirme istenmiştir....

    Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 27/05/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; Eldeki davanın,harici satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebebine dayalı el atmanın önlenmesi davası olup, dava konusu taşınmazın da tapusuz olduğunu, Müvekkilinin açtığı bu el atmanın önlenmesi davasının dayanağının harici satış sözleşmesi olduğunu, tapusuz taşınmazlar menkul mal niteliğinde bulunduğundan TMK'nın 763. maddesi gereğince mülkiyetin teslimle alıcısına geçtiğini, Zira; dava konusu yapılan yerin, Anamur Akpınar Yaylasında henüz kadastro tespiti yapılmamış yer olduğundan tapu kaydına tescil durumunun söz konusu olmadığını, Kadastrosu yapılmamış yerlerde harici satış senedi ile yapılan satışların geçerli olup, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilen ayni niteliği arz ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin, davalının yaptığı haksız ve kanunsuz müdahalesinin menine ilişkin açtığı bu davada görevli mahkemenin Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek, Sonuç...

    Sulh Hukuk Mahkemesine açılan dava hakkında, davanın şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi isteminden ibaret olduğu, HGK'nin 25.11.2009 tarihli ve 2009/8-518 Esas, 573 Karar, 8....

      KABUL VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkin olup, istinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;takibe konu ilamın el atmanın önlenmesi davasında verilen karar olduğunu ayni hakka ilişkin olması sebebiyle kesinleşmeden takip yapılamayacağını belirterek istinaf talebinin kabulünü istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının tetkikinde; Dayanak ilam İstanbul 9. AHM'nin kararında, davanın konusunun el atmanın önlenmesi( el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme) olduğu, mahkemece davacının davalı şirket aleyhine açtığı meni müdahale davasının dava konusu kullanımı fiili taksim sonucu oluşmuş olan kullanıma uygun olarak davalı şirkete yapılan kira sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından kullanıldığı anlaşılmakla unsurları oluşmayan meni müdahale davasının reddine karar verilmiş olup kararda hükmedilen vekalet ücreti yasal faizi ile birlikte alacaklıdan tahsili istemi ile icra takibi başlatılmıştır....

      kısmen kabulüne ve birleşen davada el atmanın önlenmesi davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil davasının reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca birleşen davada ecrimisil ve elatmanın önlenmesi davası şartları oluşmadığı için dava açmakta davacı tarafın haksız olması sebebiyle yargılama giderlerinden davacı tarafın sorumlu olduğunu, davalının yargılama sırasında vefatı ile haksız fiil niteliğindeki el atmanın ve vekalet ilişkisinin sona erdiğini, bu davanın mirasçılara intikalinin mümkün olmadığını, el atmanın önlenmesi davası yönünden vefat eden davalının haksız olması halinde sadece aleyhe yargılama giderlerinden sorumlu tutulmak üzere davaya dahil edilen mirasçıların murisinin haklı olduğunun anlaşılması halinde kendilerini vekille temsil ettirmiş olsalar dahi mirasçıların haksız fiili sebebiyle mirasçılar açısından açılmış el atmanın önlenmesi davası olmadığından lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin mümkün olmadığını, el atmanın önlenmesi davası yönünden davalının...

      Maddesinde düzenlendiği üzere "bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir. " El atmanın önlenmesi davalarının konusunu büyük ölçüde ayni haklar teşkil eder. El atmanın önlenmesi davasının kabul edilebilmesi için el atmanın haksız olması gerekir. El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir....

      Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz....

      Ancak davacı hakka dayalı olarak el atmanın önlenmesini (zilyetliğinin korunması) ve ecrimisil isteminde bulunabilirse de kal istemi açısından mevcut davacı zilyetliğinin korunması taşınmazın aynına yönelik tasarruf işlemi olduğundan davacı mera parselinin mülkiyet sahibi olmadığından kal isteminde bulunamayacaktır. Bu itibarla mahkemenin, davacının hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil (zilyetliğin korunması) istemi açısından taşınmazın mera vasfında ve kamu malı niteliğinde bulunduğu, davacının mülkiyet sahibi olmadığı aktif dava ehliyeti bulunmadığı yönündeki ret gerekçesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece; iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak ve toplanmış taraf delilleri birlikte tartışılıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      UYAP Entegrasyonu