Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu, takipten 10.09.2014 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş olup, bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 22.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Öte yandan, bir an için, başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise, İİK'nun 65. maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2. fıkrası uyarınca borçlunun engelin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması zorunlu olup, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz. Borçlu tarafından 12.09.2014 tarihinde icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile itiraz edildiğine göre, bu tarihte engelin kalktığının kabulü gerekir. Buna göre 22.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru da, İİK'nun 65/2. maddesinde öngörülen yasal üç günlük süreden sonradır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2021/9 ESAS 2021/417 KARAR DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi ve İcra Takibine Gecikmiş İtiraz KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14/06/2021 tarih 2021/9 esas 2021/417 sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili belediye arasında Çankaya Mah....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 14/02/2022 tarihinde Covid-19 hastalığına yakalanan müvekkilinin Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2022/1302 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 15/02/2022 tarihinde evde karantina altına alındığını ve zorunlu izolasyon sürecinin başladığı dönemde tebliğ alındığını, 28/02/2022 tarihinde iki haftalık karantina süreci biten müvekkilinin aynı gün 28/02/2022 tarihinde bulunduğu yer icra müdürlüğüne giderek yetkili icra memuruna mazeretini yazılı olarak bildirdiğini ve ödeme emrinde belirtilen borca itiraz etmek istediği beyanında bulunduğunu, icra memurunun bu durumu gözetlediğini, ancak davalıyı yönlendirerek, re'sen gözetilmesi gereken itiraz süresinin kesin olması kuralının istisnası olan ve borçlunun kusuru olmaksızın, bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edemediğinde, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz hakkı tanıyan, İcra ve İflas Kanunu'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz yoluna sevk ettiğini...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin 19.09.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 30.09.2013 tarihinde İİK.nun 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 65/1. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza başvurulabilmesi için borçlunun geçerli bir engelinin bulunması zorunludur....

        İcra Müdürlüğü'nün 2015/1988 esas sayılı dosyası ile 3.794.82 TL asıl alacak ve 74.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.868.82 TL alacak için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başvurduğu, borçluya ödeme emrinin 26.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine 07.09.2015 tarihinde itiraz ettiği tespit edilmiştir. ... İcra Müdürlüğü kanalıyla muhabere yoluyla icra müdürlüğüne ulaşan borçlu itirazı üzerine ... (...) İcra Müdürlüğünce 26.10.2015 tarihinde borçlunun itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 62. maddesinde itirazın süresi ve şekli, 65.maddesinde gecikmiş itirazın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. 66. maddesinde ise süresi içerisinde yapılan itirazın icra takibini durduracağı, itiraz süresinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memurunun takip işlemlerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir. Borçlunun itirazı süresinde olmadığından reddedilmiştir....

          İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....

            İlk derece mahkemesi; davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 25/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, kambiyo takiplerinde itiraz süresinin 5 gün olduğu, yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 06/01/2020 tarihinde dava açıldığı, davacı borçlu vekili dava dilekçesinde müvekkili şirketin isim değiştirmesi nedeniyle vekaletnameyi almakta geciktiklerini, bu nedenle davayı süresinde açamadıkları için gecikmiş itiraz taleplerinin kabul edilmesini talep etmiş ise de; davacı vekilinin öne sürdüğü gecikmiş itiraz sebebinin İİK'de düzenlenen gecikmiş itiraz koşullarını karşılamadığı, itiraz etmesine mani olduğunu iddia ettiği durumun kendi kusurundan kaynaklanmayan, elinde olmayan sebeplerden dolayı gerçekleşmiş bir durum olması gerektiği, vekaletnameyi almakta gecikilmesinin sebebi bizzat borçlunun kusuru olduğu, gecikmiş itiraz koşulları oluşmadığından davacı borçlunun gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verildiği, davacı...

            E. sayılı ilamsız icra takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, icra takibine itiraz edilmesi neticesinde ise itirazın iptalini dava yoluyla sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmek gerektiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu, borcunun gerçek miktarını elektrik faturası ile bilmekte olup belli ve net olan alacağa itiraz ettiğini, İcra İnkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun kötü niyetli olması şart olarak aranmadığını belirterek, davalının ... 25. İcra Müdürlüğü ... E....

              Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalının kefalet verdiğini, kredi alacağının ödenmemesi üzerine hesabın 02/04/2013 tarihinde kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, kefaletin geçersiz olduğunu, ayrıca icra takibine gecikmiş itirazda bulunduklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının icra dosyasına yapmış olduğu gecikmiş itirazın şikayet yoluyla red edildiği ve red kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 07/04/2015 tarihli kararı ile onandığı ve bu durumda kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu