Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus; borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. İtirazın iptali davaları icra takibine ve takip talebine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup; davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereğince takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur...." hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
Dava İİK'nun 65.maddesinde belirtilen gecikmiş itiraz istemine ilişkindir....
Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu süresinde yaptığı itirazında '' Tarafına gönderilen 2014/22210 nolu icra dosyasına ve içindeki tarafına gönderilen tüm masraflara itiraz ettiğini '' belirtmiştir. Mahkemece davalının geçerli bir itirazı bulunmadığı, itirazda ifade edilmek istenenin icra memur muamelesine karşı şikayet olarak da yorumlanabileceği bu nedenle itiraz geçersiz kabul edildiğinden itirazın kaldırılması talebinin reddine, davalının tahliyesine karar verilmiş ise de; davalının itirazında icra dosyasındaki asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu niteliği ile davalının itirazı borca itiraz niteliğinde olup icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İcra takibine itiraz varsa itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilemez. Bu nedenle davalının itirazı incelenip sonucuna göre karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2022 NUMARASI : 2022/178 ESAS 2022/234 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/4271 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığını, icra dosyasından 22.03.2022 tarihinde haberdar olduklarını...
kalan iş bedeli alacağının tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine eldeki itirazın iptâli davası açılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2021/10142 esas sayılı icra dosyasında takip alacaklısı-davalı tarafından takip borçlusu-davacıya karşı 20/08/2021 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış olup ilk tebligatın iade dönmesi üzerine örnek no 10 ödeme emri 10/09/2021 tarihinde davacıya TK 21/2'ye göre tebliğ edilmiştir. Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.)...
KARAR Davacı, alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, icra takibine konu parayı davacıdan almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir. Davalı borçlunun icra takibine yaptığı itiraz, “çoğun içinde az da vardır.” ilkesi gereğince faize yönelik itirazı da kapsamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle;ödeme emri tebliğ edildiği tarihte şehir dışında olduğunu geldiği gün 14/09/2019 tarihinde tebligattan ve icra dosyasından haberdar olduğunu, icra müdürlüğüne 7 gün içinde 16/09/2019 tarihinde yetki itirazında bulunduğunu, icra dairesinin mahkeme kararına rağmen icra takibine devam etmesinden dolayı takibin durdurulması için hatırlatma dilekçesi verdiğini müdürlükçe icra mahkemesinde lehine karar çıkmadığı gerekçesi ile talebinin reddine karar verildiğini, icra mahkemesince tebligat tarihinin lehine olacak şekilde 14/09/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğini yetki itirazının süresinde olduğunu, bu nedenle icra müdürünün takibi iptal etmesi gerektiğini, yasaya aykırı vermiş olduğu takibin devamına kararının kaldırılmasını talep etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış olup, ödeme emri davacıya 04...
İcra Müdürlüğünün 2010/308 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek hakkındaki takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen alacağın % 20’si oranından az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabı: 5. Davalı vekili 03.11.2014 tarihli dilekçesinde; ödeme emrinin müvekkiline 06.06.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, 13.06.2011 tarihinde icra takibine itiraz ettiklerini, icra takibinin müvekkili yönünden durması üzerine davacı alacaklının diğer borçlular hakkında işlemler yaptığını, bu nedenle hak düşürücü süre olan bir yıllık dava açma süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: 6. Nazilli 1....