Mahkemece; itirazın iptali davalarına bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu tüketici hakem heyetinin itirazın iptali davalarına bakmaya görevli olmadıkları yönündeki kararının yerinde olduğu bu nedenle tüketici hakem heyeti kararına yapılan itirazın reddine, ayrıca davalı borçlu hakkında ... 8.İcra Müdürlüğünde takip yapıldığı, davalının itirazını ... 8.İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere Yerköy İcra Dairesine sunduğu, mahkemenin itirazın iptali davasına bakmakla görevli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 Sayılı Kanunla değişik 22.maddesinin 5.fıkrasına göre; değeri 500 TL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu kararlara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler....
İtirazın iptali davasında, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile mevcut takibe devam edilmesi amaçlanır. Somut olayda ise davalı ... bakımından takip talebinde 25.000. TL ile sınırlı olarak alacak isteminde bulunulmuş olup, takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi alacağı talep edilmemiştir. Bu durumda mahkemece, HMK’nun m.26/1 hükmü uyarınca takip talebindeki alacak ile sınırlı olarak itirazın iptaline karar vermek gerekirken, takip talebine konu edilmeyen “takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizini” de içerir şekilde itirazın iptaline karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, davalı ... hakkında 135.040 TL üzerinden itirazın iptali davası açılmış olup, davanın kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen kısım bakımından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu uyuşmazlık 9.028,50 TL'lik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu halde, davacı vekilinin davanın türünü alacak davası olarak değiştirmeden, bilirkişi raporunda belirlenen zarar miktarı yönünden davasını ıslah ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olan İtirazın iptali isteminin takipteki alacak miktarı ile sınırlı olduğu açıktır. Hal böyle iken, davacının davanın türünü alacak davası olarak değiştirmeden ıslah ile miktarı arttırması sonuç doğurmaz. Mahkemece ıslah dilekçesi ile artırılan 2.067 TL'lik kısım yönünden itirazın iptaline karar verilmesi icra takibinde bu miktar talep edilmediğinden doğru olmamıştır. Bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 6963 sayılı dosyası ile tahliye istekli icra takibi yapmış, takibe davalının itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin işbu davayı açmıştır. İtirazın iptali davası, normal bir eda ( alacak ) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanunu’nun 68-68a’daki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için itirazın iptali yoluna başvurabilir.İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, tarafların sıfatına ve takip konusu alacağın miktarına göre belirlenir. Takibin dayanağının kira sözleşmesi olması ya da talebin kira alacağına ilişkin bulunması durumu değiştirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, koşulları oluşmadığından davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tazminata hasren temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali, tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, davacı tarafından, davalı hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir....
Mahkemece, davalının faiz oranları yönünden de alacağa itiraz ederek asıl alacağa kısmi itirazda bulunmak iradesi gösterdiğini, asıl alacak yönünden itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmediğinden asıl alacağa yönelik kısmi itirazın yok hükmünde olduğunun kabulü gerektiği, bu şekilde yapılan bir itirazın takibi durdurmaması gerektiği halde takibin durdurulmasına karar verilmesinin şikayet yoluyla çözülecek bir husus olmakla davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine; bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle faize, ferilerine ve faiz oranlarına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka, kredi kartı borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında başlattığı icra takibe itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 inci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....
Hemen belirtilmelidir ki alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkâr tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....
Mahkemece, asıl alacağın 11.166,05 TL lik kısmına ilişen itirazın iptali talebiyle ilgili davanın ve inkar tazminatına ilişkin talebin reddine, harcı ödenerek açılmış bir dava olmadığından fazla talep hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine vaki kısmi itirazın iptali davası olup mahkemece, asıl alacağın 11.166,05 TL lik kısmına ilişkin talebin reddi ile harcı ödenerek açılmış bir dava olmadığından fazla talep hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Diğer bir söyleyişle davacının faiz oranı ve cinsine karşı açtığı eldeki itirazın iptali davasında, dava açarken harç yatırılmadığı gerekçesiyle bu 2010/1852-14854 talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Oysaki davacı icra takibinde, asıl alacağa işlemiş faiz yönünden talepte bulunmamış, yalnızca asıl alacağa yıllık % 27 avans faizi isteminde bulunmuştur....