Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra inkâr tazminatına da, yalnız bir yıl içinde açılmış olan itirazın iptali davasında hükmedilebilir. Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68- 68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) ( Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168). Açıklanan bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, alacaklı tarafından itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde açılması zorunludur....

İcra inkâr tazminatına da, yalnız bir yıl içinde açılmış olan itirazın iptali davasında hükmedilebilir. Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68- 68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) ( Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168). Açıklanan bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, alacaklı tarafından itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde açılması zorunludur....

İtirazın iptali davası bu nedenlerden dolayı bir tespit davası niteliğindedir (Tahir Çağa, Ödeme Emrine İtirazın İptali Davasına Dair, Batider, 1979, C. X, S. 2, s. 408 vd.). Bir üçüncü görüşe göre de, İİK’nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası ne bir tespit davası ne de eda davasıdır. Zira itirazın iptali davasıyla alacaklı ödeme emri ile takip konusu yaptığı alacağın varlığının tespitini talep etmekte ise de davacı sonuç olarak alacağın tahsilini amaçlamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali davasının takip hukukuna özgü bir tahsil davası olduğunun kabulü gerekir. İtirazın iptali davası sonucunda tesis edilecek hükmün kapsamı, infazı ve sonuçları da bu görüşü desteklemektedir. Borçlunun takibe sadece zamanaşımı yönünden itiraz etmesi halinde alacaklı açacağı itirazın iptali davasında alacağın zamanaşımına uğramadığını kanıtlayacaktır. Bu durumda borçlunun açılan davada ayrıca zamanaşımı def’inde bulunması gerekmeyecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili 14/02/2011 tarihli dava dilekçesinde davalının, 01/06/2002 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile müvekkilinin kiracısı olduğunu, davalının 2009 Eylül ayından 2010 Kasım ayına kadar kira parasını yatırmadan kiralananın anahtarını teslim ettiğini, kira parasının tahsili istemiyle yapılan takibe de itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

      İtirazın iptali için kanunen kabul edilmiş olan bir yıllık süre kamu düzenindendir; bundan ötürü, bu süreler sözleşme ile uzatılamazlar, kısaltılamazlar; talep bu sürede yapılmazsa ve dava bu sürede açılmazsa, talep ve dava hakkı düşer; icra mahkemesi ve genel mahkeme bu süreyi re’sen göz önünde tutar ve sürenin geçmiş olması halinde, talep ve dava, bu sebeple reddedilir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; huzurdaki itirazın iptali davasında davacı/alacaklı, davalı/borçlunun, icra takibine itiraz etmesi üzerine, yasanın kendisine verdiği dava açma hakkını kullanarak, iş bu itirazın iptali davasını açmış olup, ödeme emri, huzurdaki itirazın iptali davası açıldıktan sonra, icra dairesi tarafından, davalı/borçluya gönderilen ödeme emrine, dayanak belge eklenmediği için iptal edilmiş olup, itirazın iptali davasının reddine davacı/alacaklı sebebiyet vermemiştir....

        DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.Dosyanın, mahkememize ------sayılı kararı geldiği anlaşılmıştır.Davacı vekili 09/08/2023 tarihinde ------- gönderdiği tarihsiz dilekçe ile davanın davalıların müvekkili bankadan kullandıkları kredileri geri ödememelerinden dolayı yapılan takibe itirazın sonucu açılmış olan itirazın iptali davası olup;------ sayılı dosyasından işbu konu ile ilgili olarak davalıları aynı olan kredi alacağının tahsili amacıyla açılmış itirazın iptali davası olduğunu, usul ekonomisi açısından işbu davanın esas numarası küçük olan ----- sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir....

          Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir.Başka bir ifade ile, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun ya da olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır. ( HGK. 28.3.2001 gün ve 2001/19267-311 sayılı kararı ) Kaldı ki; itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı da incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995,6. Bası, sayfa 101-102 ) Öte yandan, bir itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; ...-17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değiştirilen İİK'nın 67/... maddesinde "takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir " hükmü mevcut olup, eski kanun maddesinde yer alan "ve itirazın kaldırılması için merciie müracaat etmek istemeyen" ibareleri kanun metninden çıkarılmıştır. Anılan kanun değişikliği ile merciide itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklıya da itirazın iptali davası açma olanağı tanınmıştır. Davacı 4949 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra 04/03/2013 tarihinde icra takibi yaptığına göre, merciie müracaat etmesine rağmen genel mahkemede de itirazın iptali davası açma hakkına sahiptir....

              SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı asilin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm kısmında “ 27.025,63 TL” yönünden yapılan itirazın kabulüne,... 1-659,32 TL’ye ilişkin itirazın reddine kelimelerinin, itirazın kabulüne kelimesinin çıkartılarak “ itirazın iptaline” kelimesinin “1.659,32 TL’ye ilişkin itirazın reddine” kelimelerinin yerine "1.659,32 TL’ye ilişkin davanın reddine" kelimelerinin yazılması suretiyle mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra ve İflas yasasının 67. maddesi ğereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.İtirazın iptali davası borcun varlığına ilişkin sebeplerle açılabileceği gibi bununla birlikte yetkiye itiraz edilmesi halinde de açılabilir. Olayda davacı alacaklı, davalının icra takibinde yetkiye ve borca yaptığı itiraz neticesinde seçim hakkını kullanmış, itirazın kaldırılması yerine itirazın iptalini istemiştir. İcra ve İflas kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasındaki"Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." düzenlenmesi yetkiye itirazın yalnızca icra tetkik merciince inceleneceği anlamına gelmez....

                  UYAP Entegrasyonu