Davalı T4 avukatı tarafından verilen 23/09/2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle;Davaya kon taleplerinin öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili yönünden husumetten reddi gerektiğini, somut olayda vekaletsiz iş görme hükümlerinin oluşmadığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından kurumlarına bedel iadesi istemiyle herhangi bir başvuru yapılmadığını, buna rağmen temerrüt faizi istemiyle açılan bu davanın kabul edildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK'nın 526. maddesinde tanımlanan vekaletsiz iş görmeden kaynaklı alacağın tahsili talebi talebinden kaynaklanmaktadır. Davada zamanaşımı süresi 10 yıl olmakla davalıların zamanaşımına ilişkin istinaf talebi yerinde değildir....
Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında, taraflar arasında vekaletsiz iş görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz iş görme, TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, başkasının hesabına iş gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir. İş görenin vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabı sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nın 147. maddesinde (BK 126.Mad.) sayılanlardan da değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, vekaletsiz iş görme ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 14.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Dava; vekaletsiz iş görme hükümleri gereği davalı adına yapılan ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 12/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bununla birlikte, vekaletsiz iş görme bir borç kaynağı olup, burada iş görenle iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. Vekaletsiz iş görme, gerçek vekaletsiz iş görme ve gerçek olmayan vekaletsiz iş görme olarak ikiye ayrılmaktadır. Gerçek olmayan vekaletsiz iş görme, TBK'nın 530. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre; bir kişinin, yetkisiz olarak ve kendi ya da üçüncü kişi menfaatine veya iş sahibinin yasaklamasına aykırı olarak bir iş görmesi suretiyle başkasının hukuk alanına müdahale etmesi halinde, elde etmiş olduğu menfaati, iş sahibine devretmesi gerekir. TBK'nın 526. maddesinde, bir kimsenin vekaleti olmaksızın iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü iş, gerçek vekaletsiz iş görme olarak açıklanmıştır. Gerçek vekaletsiz iş görmede iş görenin asıl amacı, iş sahibine yardım etmekte olup, bu niyetle bir başkasının hukuk alanına müdahale edilmiş olur....
Fikret EREN, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 4.Baskı, Ankara, 2014, Sayfa 831) O halde somut davada davacı ile davalı şirket arasında tartışmasız olarak kabul olunan hususlar dikkate alındığında taraflar arasında bir vekaletsiz iş görmenin olduğu, bu vekaletsiz iş görme çerçevesinde davacı şirket tarafından davalı şirket lehine ve davalı şirket menfaatine iş yapıldığı, bir anlamda davalı şirketin yapılan ödeme nispetinde ve şeklen zenginleştiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK m.526 ve devamı hükümlerinde düzenlenen vekaletsiz iş görmede, bir kimsenin yani iş verenin iş görme iradesiyle bir başkasının yani iş sahibinin izni bulunmaksızın bir müdahale etmesi söz konusu olup bu durum iş gören ve iş sahibi lehine hak ve borç doğurucu haller oluşturmaktadır. Bu suretle iş sahibi ile iş gören arasındaki kanuni bir borç ilişkisi meydana gelmektedir....
Dava dilekçesinin incelenmesinde; davalıların gelini ve torunu olduğunu, oğlu Erkanın 35 yaşında vefat ettiğini, yıllarca oğlu ile birlikte çiftçilik ve hayvancılı yaparak geçimlerini sağladıklarını, oğlu Erkan'ın vefatı sonrasında onun malları ve borçlarının bir nevi VEKİL gibi hareket edilerek kendisi tarafından yapıldığını, oğlu adına olan yüklü miktardaki kredi borçlarını aynı zamanda KEFİL sıfatı da bulunduğundan kendisinin de kredi kullanarak borçları ödediğini beyanla iş bu ödemelerin tahsilini talep etmekte olup, davanın adi ortaklıkla ilişkisi bulunmayıp mütevaffa oğlunun borçlarını vekil sıfatıyla ödediğini beyanla davanın hukuki dayanağının VEKALETSİZ İŞ GÖRME hükümlerine dayandığı anlaşılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletsiz iş görme ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46....
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, 27.500 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının geçersiz olan harici satış sözleşmesine dayalı olarak taşınmazlar üzerine, kullanma amacına uygun olarak yapmış olduğu hafriyat çalışması var ise ve bu işlem davalı tarafın mal varlığında bir artışa sebep olmuşsa bu çalışmanın masrafı davalının sebepsiz zenginleşmesini oluşturur. Hal böyle olunca; yapılan hafriyat çalışması yönünden taraflar arasındaki hukuki ilişkinin BK'nun 410. ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözülmesi gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/12541 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, İcra inkar tazminatının reddine, karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul BAM 19. H.D.'nce yapılan inceleme neticesinde davanın diş tedavisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyada yapılan incelemede; davacı ile davalı arasında diş tedavi hizmetine ilişkin anlaşma bulunmadığı, davacının referans ile dava dışı şirkette diş tedavi hizmeti alan davalının, bu bedeli ödememesi üzerine, davacı tarafça yapılan ödemenin davalıdan vekaletsiz iş görme hukuksal nedenine dayalı olarak tahsili isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletsiz iş görme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir....
Sunulan bu örneklerden, davalının iş yeri ile ilgili ilanların yapıldığı görülmektedir. Yanlar arasında yazılı bir eser sözleşmesi olmasa da davalı ilanları gazetelerde yayınladığından, vekaleti olmadan başkası namına tasarrufta bulunmuş sayılır. Vekaletsiz iş görme, Borçlar Kanununun 410 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 413. maddesi gereğince, iş sahibinin menfaati için yapılmış olan işte yapan kimsenin halin icabına göre zaruri veya faydalı bulunan masraflarını ve hakimin takdir edeceği zararını iş sahibinin tazmin etmesi gerekir. Mahkemece yapılması gereken iş, gazete nüshaları üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak işin mahiyet ve niteliği itibariyle ve ilanların yayınlandığı tarihlere göre davacının vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca talep edebileceği miktarı hesaplatmak, bu şekilde istemi bir karara bağlamak olmalıdır. Değinilen yönün göz ardı edilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır....