Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının yersiz ödenen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İcra takibine vaki itirazın iptali davası, bir eda davası olmadığından, alacağın tahsili için açılan eda davasından niteliği ve sonuçları itibariyle farklılık arz etmektedir. İtirazın iptali davasının açılabilmesi için derdest bir icra takibinin varlığı gerekli olduğu gibi, anılan davanın açılması İcra İflas Kanunu hükümlerine göre belirli bir süre ile sınırlandırılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; itirazın iptali isteminin kabulüne, icra inkar tazminatının reddine dair verilen 01.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı idare, davalıya 05.06.2009 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli sözleşmeyle kum ocağı kiralandığını, sözleşmede yıllık kira parasının 210.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, kiranın 3 taksitle ödeneceğini, ancak davalının ödemede bulunmadığını, kira parasının tahsili için girişilen icra takibine de itiraz edildiğini, haksız itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Somut olayda, icra takibine konu edilen asıl alacağın miktarı 27.316.38.-TL olduğu halde mahkemece 28.322.56.-TL asıl alacak yönünden icra takibinin devamına karar verilmiş, talep aşılarak hüküm oluşturulmuştur. Anılan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. 3-)İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

        Mahkemece davaya konu alacağın gecikme faizi olması sebebiyle icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. İcra takibi öncesinde kısmi davada kıdem tazminatı işlemiş faizi tutarı miktar olarak belirlenmiş ve karar kesinleşmiş olmakla, alacağın likit olmadığından söz edilemez. İcra inkar tazminatı isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde talebin reddi hatalıdır. 3-Davacının itirazın iptali davasına konu ettiği faiz alacağının tamamı yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Reddedilen bir alacak miktarı olmayıp, davaya konu miktarın tamamı hüküm altına alınmış olmakla, davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmemelidir. Kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 990.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Belediye Başkanlığının maliki olduğu arsa üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bina yapıldığını, 2008 yılında binada oturulmaya başlandığını, davalının ortak giderleri ödememesi üzerine hakkında icra takibi yapıldığını, davalı tarafça asıl alacağın kabul edildiğini, ancak gecikme tazminatı ile masraflara ise itiraz edildiğini beyanla itirazının iptali ile takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, Davalının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/817 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 3.105,00.-TL gecikme tazminatı üzerinden devamına, Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, İtirazın iptaline karar verilen kısım üzerinden hesap edilecek % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali, icra inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı isteminin reddine dair verilen 05.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın 4.990,00 TL asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren faiziyle birlikte iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve 2014/33095-35856 belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir....

                KARAR Davacı, davalıya teslim ettiği fındık bedelinin ödenmediğini, tahsili için icra takibi yaptığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini bildirerek alacağı 8.500 TL nin tahsiline,% 40 oranında icra inkar tazminatının tahsiline ve itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece 8.500 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine, icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde hem alacağının tahsiline karar verilmesini hem de icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece de icra inkar tazminatı dışında davacının tüm taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Davacının itirazın kaldırılması talebi ile esasen itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır....

                  İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

                    İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez....

                      UYAP Entegrasyonu