Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, 11/10/2011 havale tarihli dilekçesinde 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 506 sayılı Kanunun rücu ile ilgili maddeleri ve Sağlık Bakanlığının 2006/125 nolu Genelgesi gereğince davanın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ihbarını talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"... adına Av. ... ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... 1. İş Mahkemesi'nden verilen 25/05/2016 günlü ve 2015/259 E. - 2016/153 K. sayılı hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Kurum tarafından çıkarılan idari para cezaları için, Kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine; idari para cezalarının iptali için idari yargıda, bunun dışındakiler için, adli yargıda dava açılabilir. Kurum komisyonuna itiraz edilmeyen veya yapılan itiraz reddedilip de adli yargıda veya idari yargıda açılacak dava ile iptali istenilmeyen, veyahut adli yargıda ve idare mahkemesinde açılan ve reddine karar verilen davanın kesinleşmesi durumunda, artık idari para cezaları ve prim tahakkukları kesinleşmiş ve idari aşama böylece tamamlanmış olur....

      Mahkemece, Avrupa Sosyal Şartı 13. maddesi gereğince, bir sosyal güvenlik sisteminden yararlanma imkanı olmayan herkese yeterli yardım sağlanması ve hastalık halinde şartların gerektirdiği bakımı akit tarafların taahhüt ettiği ve sosyal devlet ilkesinin de bunu gerektirdiği gerekçe gösterilerek, davalının ekonomik ve sosyal durumlarının iyi olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinden ise, davacının 06.04.2009-02.08.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalışmasının kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının iddiası gibi 15.11.2009 tarihine kadar çalışmasının devam ettiği kabul edilmiş ise de, davacı tarafça dosyaya Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının aksini gösterir delil sunulmamıştır. Anılan sebeple, davacının çalışma süresinin belirlenmesinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının esas alınması gerekirken, yazılı şekilde kabulle sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 169.322,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu cezaya yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü İtiraz Komisyonu kararının iptali istenilmiştir....

            Hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar yönünden kanun koyucu tarafından 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 53. maddesiyle 506 sayılı Kanuna “Bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları halinde, bağlanan gelir ve aylıkları kesilir.” hükmünü içeren Ek 47. madde eklenerek böylelikle, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlama olguları da gelir/aylık kesme sebebi olarak kabul edilmiştir....

              İş Mahkemesince ise, geçici iş göremezlik ödemesi yönünden Edremit Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından işlem tesis edildiği, davalı şirkete ödeme bildiriminin bu sosyal güvenlik merkezi tarafından gönderildiği, harcama birimi olarak tahakkuk yapan yerin Balıkesir İl Müdürlüğü olduğu, kesin yetki halinin bulunmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu mevcut durumda kurumun davayı açarken yetki seçimini yaptığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir....

                İcra Müdürlüğünün 2009/2056 sayılı dosyaya ilişkin itirazın iptali ile ...'a %20 icra inkar tazminatı yükletilmesine, .../.... C) 22.172,07 TL yersiz ödenen yaşlılık aylığının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ...'dan alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verildiği, ancak gerekçeli kararın hüküm bölümünde; “Davanın Kısmen Kabulü İle; A) ...'ın 01.08.1996 tarihli kurum işlemi iptali isteminin reddi ile kesildiği tarihten itibaren kendisine yasal faiziyle birlikte yaşlılık aylığı ödenmesi talebinin reddine, B) Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2009/2056 sayılı dosyaya ilişkin itirazın iptali ile ...'a %20 icra inkar tazminatı yükletilmesine, C) 22.172,07 TL yersiz ödenen yaşlılık aylığının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ...'dan alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenmesine yer olmadığına,” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

                  Alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, takibe itiraz eden takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir....

                  Dava, 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun uyarınca çalıştırılan bekçi için Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen bedelin, iş akdi ile çalışmayan kamu görevlisi davalıdan tahsili nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu