Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın Hukuk İnceleme İş Bölümü Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı taraf, zamanaşımı savunmasında bulunmuştur.Mahkemece, hatalı ödemenin öğrenildiği 30.04.2007 tarihli inceleme raporu ile 1. yıllık zamanaşımının başladığı ve dava tarihi itibarıyla dolduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunduğundan dolayı, zamanaşımı sorununun bu doğrultuda çözümlenmesi gerekmektedir.BK madde 66’ya göre iade alacaklısının geri alma hakkının varlığını öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl sonra nedensiz zenginleşmeden doğan iade istemi zamanaşımına uğrar. Bir yıllık sürenin başlaması için, iade alacaklısının kendisi aleyhine zenginleşen kişiyi ve zenginleşmenin kapsamını (nedensiz olarak uğranılan malvarlığı azalmasını) bilmesi aranmalıdır. Zira, davalının zenginleşmesinin, davacının hukuk alanının ihlali sonunda elde edildiği bilinmeden dava açılamaz....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Uyuşmazlığın, 01.07.1998-31.07.2006 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli sandığının yaptığı yersiz ödemelerin tahsiline ilişkin olduğu, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın, 01.10.2006-31.12.2008 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında Emekli Sandığı'nın yaptığı yersiz ödemelerin tahsiline ilişkin olduğu, davada 5510 sayılı Kanun'un uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanun'un uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak Yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın, Yüksekova Devlet Hastanesi'nce davalının döner sermaye miktarının yanlış hesaplanması nedeniyle fazla ve yersiz ödemelerin yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin olduğu, davada 5510 sayılı Kanun'un uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanun'un uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak Yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3....

            İcra Müdürlüğünün 2013/21822 esas sayılı dosyasındaki takibin işlemiş faiz kısmı olan 40.858,00 TL'lik kısmına davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, itirazın iptaline karar verilen takip konusu alacağın %20'si oranında 8.171,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Somut olayda uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi zorunludur....

              Bu nedenle dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, davacı yanca satın alınmasından sonra, taşınmaz üzerine önceki malik durumunda bulunan davalının borcundan dolayı konulan haczin kaldırılması amacıyla alacaklıya ödenen bedelin tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, alacağın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmasına göre , kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Geçersiz sözleşmelerde; 6098 sayılı TBK'nın 77- 82. maddeleri gereğince, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, taraflar karşılıklı olarak, ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Buna göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 02/06/2015 tarihli 2014/4900- 2015/4147 sayılı ve Yargıtay 3....

                  Somut olayda, davaya dayanak teşkil eden idari para cezasının iptali için davacı tarafından sulh ceza mahkemesinde dava açılmış, mahkemece idari para cezası iptal edilmiş, bu karara itiraz üzerine de ağır ceza mahkemesi tarafından itirazın reddine karar verilmiştir. Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan faiz alacağının tahsili talebine ilişkindir. Borçlar Kanununun 62.maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Davada, idari para cezasının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinde, artık davacı taraf ödediği bedeli talep etme hakkını kazanacağı için, davalı taraf bu tarihte temerrüde düşmüş olup, bu tarihten itibaren alacağa faiz tatbik edilebilecektir. HUMK.nun 275.maddesinde “mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmü yeralmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu