Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2016 NUMARASI : 2013/356-2016/350 Taraflar arasındaki dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak için itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 19/07/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2022/707 Esas KARAR NO :2022/705 DAVA :İTİRAZIN İPTALİ (Haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) DAVA TARİHİ :18/10/2022 KARAR TARİHİ :31/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çift taraflı kazaya karışan dava dışı ...’na müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında hasar bedelinin ödendiğini, ödenen bedelden olayda kusuru bulunan davalının sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

      İcra Dairesi'nin 2011/1095 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, alacağın tespiti yargılamayı gerektirmiş olup bu şekilde likit olmadığı anlaşıldığından %40 icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ... şirketi cayma hakkını süresinde kullanmadığından rizikonun teminat kapsamında olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan prim alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklı olarak davalının davacıya prim borcunun bulunup bulunmadığı tespiti noktasında toplanmaktadır. Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, ......

          Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki dava; sözleşmenin tarafları arasında değil, sorumluluğundan kaynaklanmış olup, kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış araç da hususi otomobildir. Bilindiği üzere; 03.07.1944 tarihli resmi gazetede yayımlanan 22.03.1944 tarih ve 37-9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında bu husus "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır....

            Diğer taraftan, 3 Temmuz 1944 tarihli ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararına göre de "Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir." şeklindedir. Somut olayda; Dava, rücuen alacağın tahsili içi yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir Dava dışı zarar görene ZMM Sigortası olmadığı için yapılan ödemenin, zarar veren davalılardan tahsili istenmiştir. Dava sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda zarar veren ile zarar gören arasındaki ilişkiye bakılması gerekir. Haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle, Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan prim alacağının tahsiline ilişkin başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Kararın temyiz incelemesini yapmak üzere Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait olmakla beraber anılan Dairece gönderme kararı verildiğinden temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULUNA gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA 28.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararına göre temyiz incelemesi yapma görevi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne ait olup dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık, sağlık sigorta (poliçesinden) sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine dayalı başlatılan itirazın iptali ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun .... tarihli .... Esas ve .... Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....

                      UYAP Entegrasyonu