Mahkemece, resmi şekilde düzenlenmeyen taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olduğundan cezai şartın da geçersiz olacağına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında haricen düzenlenen 23.8.2003 tarihli satış sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkindir. Resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmeleri mahkemenin de kabulünde olduğu gibi geçersizdir. Ancak 24.2.2005 tarihinde tapuda devrin yapıldığı dosya içeriği ile sabittir. Tapuda devir yapılmakla harici satışın geçerli hale geldiğinin kabulü gerekmektedir. Mahkemece davacıların bu sözleşmeye dayanarak cezai şart isteme haklarının bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip, tarafların delilleri değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davalı vekili, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borcun karşılığında çekler verilmesi nedeniyle temel ilişkiye dayanılarak alacak talebinde bulunulamayacağını, çeklerin alacağın temliki yoluyla devredilemeyeceğini, temlikin geçersiz olduğunu, temlik esnasında verilen çeklerin icra mahkemesince iptal kararı verilen icra dosyasında (kasada) bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı; sözleşmenin iptali, satış bedeli karşılığı verilen bononun iptali, ödenen bedelin iadesi ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken cezai şart ile menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme geçersiz kabul edilerek, dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Yine geçersiz olan sözleşme nedeniyle cezai şart talebinde bulunulamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2019/46 ESAS-2019/269 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Niğde 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve alacak Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup, taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/384 Esas KARAR NO : 2022/138 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 15/06/2021 KARAR TARİHİ : 08/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;---sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafından davalıya ----- ödendiğini, ancak----- gerçekleşmediğini ve ---- iadesi için davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, taşınmaza ilişkin sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olduğunu, sözleşme geçerli olmadığından, sözleşmede yer alan ----- bütün hükümlerin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğunu, 175.000,00 TL--- ilişkin davacı talebinin haklı, davalı itirazının ise haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu belirtmiş, bu nedenlerle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/10/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı süresi dolmuş olması nedeniyle reddine dair verilen 08/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak yönünden yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili; İzmir 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve alacak Uyuşmazlık, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup, taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazlarda mülkiyetin devrini öngören her türlü sözleşmenin resmî şekilde yapılması zorunludur. Bu bir geçerlilik koşuludur [4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 237; Noterlik Kanunu m. 60/3; Tapu Kanunu m. 26]. Resmî biçimde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz; taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. 2....