Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim davacı yüklenici ile yaptığı harici sözleşme ile yüklenicinin inşaat sözleşmesinden doğan alacağını devralmış olup bunun ifasını isteme hakkına sahiptir. Diğer taraftan arsa maliklerinden ...yüklenici ile yaptığı sözleşmeden sonra arsadaki tüm payını ...'a satış yolu ile devretmiş olduğundan bu davalı arsa maliki sıfatını kazanmıştır. Bu nedenle sözleşmenin geçersiz olması ve tapunun üçüncü kişiye devredilmiş olması gerekçeleri ile tapu iptali ve tescil isteminin reddi doğru değildir. Ancak tescile karar verilebilmesi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici tarafından arsa maliklerine karşı üstlenilmiş olan edimlerin yerine getirilmiş olması gerekir. Yüklenici ve yükleniciden alacağı temlik alan davacı, inşaat sözleşmesinden doğan edimlerin yerine getirilmesi ile yükümlüdür....

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu'nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

      Davacı da davalılar arasında düzenlenmiş arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu kanıtlayamamış ve 6.2.2007 tarihli dilekçesinde ellerinde arsa maliki ile ... arasında düzenlenmiş her hangi bir sözleşmenin bulunmadığını bildirmiştir. Arsa maliki ... ile ... arasında arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu kanıtlanamadığından, ...’nin arsa payı devri sözleşmesinden kaynaklanan kişisel bir hakkının bulunduğu düşünülemeyeceğinden davacının da yüklenicinin halefi olarak kişisel hakkı temellük ettiği iddiasına dayanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürme olanağı yoktur. Bu nedenle, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Ancak; davacı kademeli olarak tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının bu istemi değerlendirilerek sonucuna göre ve bu isteme ilişkin olarak karar verilmesi gerekir....

        Somut olayda, arsa sahibiyle davalı yüklenici kooperatif arasında yapılan 03.07.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakların, satıcı arsa sahibi ... tarafından davacıya temlik edildiğine dair yazılı bir temlik sözleşmesi sunulmamış ise de, arsa sahibi davalı ..., gerek yargılama aşamasında gerek temyiz dilekçesinde arsa payıkarşılığı inşaat sözleşmesine dayalı haklar yönünden husumetin kendine düşmediğini, diğer davalı kooperatife yöneltilmesi gerektiğini savunmuş olmakla, bu sözleşmeden doğan hakları temlik ettiğini benimsemiş olup, davalı kooperatif de aksi bir savunmada bulunmamakla husumeti benimsemiştir. Buna göre davacının davalı ...'in sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarına halef olduğu kabul edilmelidir....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davalı taraf takas def'inde bulunmuş ise de, takas def'inin cevap süresinden sonra yapıldığı, davacı tarafın savunmanın genişletmesini kabul etmediği, davacı yüklenicinin sözleşme hükümlerine göre davalı arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümler ile ilgili olarak yaptığı harcamaları davalı arsa sahiplerinden talep etmekte haklı olduğu, sözleşme hükümlerine göre davaya konu edilen alacağın hesaplanabilir mahiyette olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih, 1 sayılı kararı ile 21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, yayınlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren yürürlüğe giren Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili davalara ilişkin hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Hukuk Dairesince yapılmasına karar verilmiştir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile sözleşmenin feshi,imalat bedeli istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tarafı olan yüklenicinin payına düşecek olan dairelerin üçüncü şahıslara devrine, yani alacağın temliki için düzenlenen protokol nedeniyle verilen teminat senedinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve protokolün iptali istemine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığına göre hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                  Davalılardan Rıza ve ... davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olmadıklarını, tapu malikinin ... olduğunu ve sözleşmeden kaynaklanan istemlerin 1 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı yüklenici ise, dava konusu bağımsız bölümü davacıya satıp bedelini aldığını, binanın tamamlanmış olduğunu söylemiştir. Mahkemece, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan hakların 1-5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının 15 yıl önce bitirilen ve fiilen kullandığı bağımsız bölüm ile ilgili istemini zamanaşımı süresi dolduktan sonra ileri sürdüğü belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün ondan temlik alındığı iddiası ile açılan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

                    Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminata dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, dosyanın 01.03.2012 tarihinden önce 25.01.2012 günü Yargıtay'a gelmiş olduğu anlaşıldığından kararın temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu