Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen 03.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, işin teslim süresinin inşaat ruhsatından itibaren 36 ay olarak kararlaştırıldığı, aradan 5,5 yıl geçmesine rağmen henüz herhangi bir inşaat faaliyetinde bulunulmadığı, davacı arsa sahiplerinin fesih isteminde haklı oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ve tapudaki sözleşme şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu kaydındaki sözleşme şerhinin terkini istemine ilişkindir....

    Yevmiye ve 16.02.2010 tarihli düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile müvekkili arsa sahibine ait taşınmaz üzerine davacının belirlenen vasıflanma inşat yapımım üstlendiğini, müvekkilinin; ediminin sözleşme gereğince yükleniciye isabet eden arsa payının devri olduğunu, bunun dışında söz konusu inşaat ile ilgili olarak yapılacak olan tüm imalat, işçilik masrafları, vergiler, SGK Primleri, harç ve sair tüm giderlerin muhatabının davacı yüklenici olduğunun açıkça belirtildiğini, faturalardan kaynaklanan KDV alacağı talebinin haklı ve hukuki hiçbir yanının bulunmadığını ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme yükümlülüklerinde; Sözleşmede Arsa ve İnşaat Bedeli Başlığı İle “Taraflar Birbirlerine Arsa Payı ve İnşaat Bedeli Olarak Nakdi Ödeme Yapmayacak” olduğunu, “Arsa Bedeli İnşaat Yapılmak, İnşaat Bedeli ise Arsadan Arsa Sahibince Arsa Payı ve/veya Bağımsız Bölüm Payı da Bağımsız Bölüm Verilmek” sureti...

      Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir. Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırıdır. Somut olayda, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 18.06 2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşme gereğince arsa sahibi taşınmazını yükleniciye tapuda devretmiştir....

        Davalı vekili, arsa payı karşılığı bağımsız bölüm inşasının KDV gerektiren bir işlem olmadığını, sözleşme bedeli arsa payı şeklinde götürü olarak ödendiğinden ayrıca KDV istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, sözleşme gereğince arsa payı dışında herhangi bir bedel istenemeyeceği, sözleşmede aksine hükmün geçerli olmadığı, bilirkişi raporuna göre de bağımsız bölüm teslim işleminin KDV'ye tabi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan ....01.2006 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği çekişme konusu değildir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup, kural olarak, arsa sahibi bu sözleşme ile yüklenicinin yapacağı inşaat karşılığı arsa veya arsa payı devrini, yüklenici de sözleşmeye göre üstlendiği işi tamamlayıp teslim etmeyi taahhüt eder....

          Mahkemece, iddia,savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı ... şirketinin inşaat sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediği, kat irtifakını 1 parsel üzerinde kurduğu, ancak inşaatlara başlamadığı, inşaat sözleşmesinin tapu kaydına şerh verilmediği, davalılar ... ve ... üçüncü kişi konumunda olup, taşınmazları tapu siciline güvenerek aldıkları, iyiniyetli oldukları ve önceki malikler ile aralarında muvazaa ilişkisinin ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle bu sözleşme uyarınca davalılara intikâl etmiş olan tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre yüklenici ... Mimarlık Reklamcılık İnş. Ldt....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı yüklenici ile davalı arasında ....01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının edimlerini yerine getirmeyerek davacıyı vekaletten azlettiğini ve sözleşmeyi tek taraflı şekilde feshettiğini, davacının sözleşmenin .... maddesine dayalı olarak ödediği ....000,00 TL'nin ve .... maddesinde düzenlenmiş 50.0000,00 TL cezai şartın tahsili için başlattığı ... takibinin ise davalının haksız itirazı neticesinde durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %... ... inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava, aracılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında 15.12.2015 tarihli aracılık sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1- (k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda, davacı, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca tüketici sayılamayacağından, eldeki davada uyuşmazlığın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 9....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup temlik edilen sözleşme kapsamındaki alacağın, ödenmemesi nedeni ile başlatılan takibe yapılan itirazı iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı TBK’nın 183. maddesi ile 470 vd maddeleri. 3. Değerlendirme Dairemizin yerleşen uygulaması ve doktrinde kabul edildiği üzere, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, ancak taraf iradelerinin birleşmesi veya yargı kararıyla mümkün olup, tek taraflı fesih bildirimi yeterli değildir. Her ne kadar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14....

                    UYAP Entegrasyonu