Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, davalı asıl borçlu yönünden itirazın kısmen iptali ile takibin 3.275 TL asıl alacak, 290,35 TL işlemiş faiz, 14,54 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 3.529,89 TL nakdi alacak, 28.215 TL gayrinakdi alacak yönünden devamına, fazlaya dair istemin reddine,davalı ... yönünden itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 258,45 TL, işlemiş faiz 12,95 TL işlemiş faizin gider vergisi olmak üzere toplam 3.546,40 nakdi alacak, 28,215 TL gayrinakdi alacak yönünden devamına, fazlaya dair talebin reddine, davalı ... yönünden itirazın kısmen iptali ile takibin 3.275 TL asıl alacak 263,34 TL işlemiş faiz,13,19 TL işlemiş faizin gelir vergisi olmak üzere toplam 3.551,53 TL nakdi alacak, 10.448,47 TL gayrinakdi çek alacağı yönünden takibin devamına,fazlaya dair talebin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Eşme Sulh Hukuk Mahkemesi ile Eşme Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava değerinin 7.830 TL olup, asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davaya konu takibin 6.000 TL asıl alacak, 1.830 TL üzerinden başlatıldığı, asıl alacağa göre davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, itirazın iptali davasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Eşme Sulh Hukuk Mahkemesi ile Eşme Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava değerinin 7.830 TL olup, asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davaya konu takibin 6.000 TL asıl alacak, 1.830 TL üzerinden başlatıldığı, asıl alacağa göre davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, itirazın iptali davasıdır....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; itirazın iptali talebi olmayıp alacak davası açıldığı belirtilmiştir. Alacakla ilgili olarak daha önce icra takibi yapılmış olması davanın alacak davası şeklinde açılmasına engel teşkil etmemektedir. Alacağını tahsil için icra takibi yapan alacaklı, itirazın iptalini isteyebileceği gibi itirazın iptalini istemeden doğrudan alacağın tahsilini de isteyebilir. İtirazın iptali davası açılması halinde dahi ıslah yoluyla davasını alacak davasına dönüştürebilir. Mahkemece bu maddi ve hukuki vakıalar gözetilmek suretiyle davanın alacak davası şeklinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken itirazın iptali davası şeklinde görülüp sonuçlandırılması ve davalının icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulması doğru değildir....

          Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili ve depo istemine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerindendir. İcra takip talebinde talep edilmeyen alacak ve ferileri hususunda dava konusu olsa dahi karar verilemez. Yine hüküm kurulurken takip talebinde belirtilen her bir alacak kalemleri ve feriler ile her bir alacak kalemine uygulanması gereken temerrüt faiz oranlarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekir. Mahkemece, tüm bu hususlar dikkate alınmaksızın, infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır. (...: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.) Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7’nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kısmen ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir. İtirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması mümkün olup, arttırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulmalıdır. Davaya konu miktarın ıslah yoluyla arttırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmez ve tamamını tahsil davasına dönüştürmez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali-İtirazın iptali-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin iptali, itirazın iptali ve alacak davasına dair karar Dairemizin 16.01.2014 gün ve 11775-383 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı-karşı davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında asıl dava yönünden sözleşmenin iptali, birleşen karşı dava yönünden ise itirazın iptali ve alacak istemli davalara ilişkin görülen davada mahkemece verilen karar davalı- karşı davacı vekiline 11.01.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen kararı temyiz etmemiştir. Kararı temyiz etmeyen veya süresini geçirdiği için temyiz etmemiş sayılan taraf yönünden mahkeme kararı kesinleşeceğinden, artık bu tarafın karar düzeltme yoluna başvurma hakkı yoktur....

                Somut olayda talep, davalı aleyhine borç para vermeden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan icra takibinden dolayı itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem ya da fiil de söz konusu olmadığı ve İtirazın iptali davasına konu alacak ödünç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğuna göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğincn YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığını, mahkemenin 16/04/2021 tarih ve 2020/100 E. -2021/381 K. sayılı ilamı ile dava kısmen kabul edilerek icra takibinin kabul edilen miktar üzerinden devamına karar verildiğini, bilindiği üzere ve Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere “…İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilir. Takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoktur. İtirazın iptali kararı ile birlikte, takip, asıl alacak ve faiz oranı yönünden kesinleştiğinden, alacaklı itirazla duran takibe devam etme hakkı kazanır. Daha önce takibe konu edilen ve mahkemece takibin devamına karar verilen alacak kalemleri yönünden takibe devam edilebilmesi için ayrıca bir icra emri gönderilmesine gerek yoktur. " denildiğini, yine Yargıtay 12....

                  Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

                    UYAP Entegrasyonu