Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/231 Esas KARAR NO : 2021/266 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/03/2018 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafından tamamlanan işin bedeli için davalı ile tutanak imzalandığını, davalı tarafından tutanak imzalandığı halde iş bedelinin bir kısmının ödenmediğini, ödenmeyen tutarın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/231 Esas KARAR NO : 2021/266 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/03/2018 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafından tamamlanan işin bedeli için davalı ile tutanak imzalandığını, davalı tarafından tutanak imzalandığı halde iş bedelinin bir kısmının ödenmediğini, ödenmeyen tutarın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/75 Esas KARAR NO : 2022/320 DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ : 01/02/2022 KARAR TARİHİ : 25/04/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı temlik veren ... Bank Aş ile dava dışı şirket ... Endüstriyel Mutfak İnş. Gıda Tar. Hay. Mob. Tekstil Turz. Taah. San. Tic. Ltd....

        Hukuk Dairesi K A R A R Asıl dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali, birleşen dava ise; iddianın ileri sürülüş şekli ve istinaf mahkemesinin kabulüne göre adi ortaklık hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, asıl dava 5.000,00 TL yönünden, birleşen dava ise 151.200,00 TL yönünden kısmen kabul edilmiş, hüküm asıl davanın davalısı ve birleşen davanın davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada, temyize konu edilen miktar temyiz inceleme sınırının altındadır. Bu durumda, adi ortaklıktan kaynaklanan birleşen davada esasa yönelik temyiz incelemesi yapılması gerektiğinden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Eldeki davada; tapu iptali tescil istemi yönünden, davacı inanç sözleşmesini yazılı delil ya da karşı tarafça gönderilmiş delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamamıştır. Ancak; davacı taraf hem dava dilekçesi hem de delil listesi ile yemin deliline dayandığından, mahkemece davacıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı babası adına kayıtlı 797 ada 10 ve 7 parsel sayılı taşınmazların parasının yarı yarıya ödenmesine rağmen aralarındaki inanç sözleşmesi uyarınca davalı babası adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve pay tescili istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın inanılan tarafından kullanılma, yönetilme ve inanana iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi; inanç sözleşmesi, inanılana bir hakkın kullanılmasında davranışlarını inananın tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/146 Esas KARAR NO : 2021/754 DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/02/2021 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların davayı takip etmemeleri nedeni ile mahkememizce 07/06/2021 tarihinde iş bu dava dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 aylık yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2023/1 Esas KARAR NO : 2023/1 DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/01/2023 KARAR TARİHİ : 02/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... Bakım Yedek Parça ... Ltd Şti arasında Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmeye istinaden kredi kullandırıldığını , krediye ....'nun kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname çekildiğini ve Ankara ... İcra Müdürlüğünün ...sayılı dosyalarından icra takibi başlatıldığını takibe kefillerin itiraz ettiğini ve takiplerin durduğundan bahisle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davalı vekili, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan müvekkili banka alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibinin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davalarında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, dava dilekçesinin reddine, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde dosyanın ... Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş hüküm davalı asil tarafından temyiz edilmiştir....

                    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Zamanaşımı, kanunda belirtilmiş olan süresi içinde talep ve dava edilmemiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir. Diğer taraftan, hak düşürücü sürenin varlığını hakimin kendiliğinden (re’sen) gözetmesi gerekirken, zamanaşımının varlığı def’i olarak ileri sürülürse dikkate alınabilir (BK m.140). Dolayısıyla, zamanaşımı borçluya sadece bir def’i hakkı verir. Somut olayda; mahkemece, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; davacının dayandığı inanç sözleşmesinin gereği olarak iptali istenilen taşınmazda kayıt maliki olmadığı, inanç ilişkisinden kaynaklanan bir durum olduğu gözetilmeden yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu