İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2022 NUMARASI : 2021/500 ESAS - 2022/153 KARAR DAVA KONUSU : İcranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 27....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/4019 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında İİK-33/1.madde uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Davacı tarafın İİK 33. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek itfa sebebiyle icranın geri bırakılması talebine gelindiğinde ise, İş Mahkemesince bozma sonrası verilen yeni ilama ilişkin olarak 17/06/2021 tarihli toplam 51.041,65 TL bedelli icra emri düzenlenerek aynı gün borçlu vekiline e-tebligat yolu ile gönderildiği, 22/06/2021 tarihinde icra emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı, yine İstanbul Anadolu 20....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 2004 sayılı yasanın 71/2, 33/2 ve 33/A’da zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması halinin düzenlendiğini, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceğini, mezkur icra takip dosyasında 24.3.2017 ile 24.12.2020 arasında geçen yaklaşık üç buçuk yıllık sürede senetlerin zamanaşımına uğramış olduğunu, mahkemece yukarıda bahsi geçen hususlar tespit edilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İzmir 16....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacının esas iddiası olan icranın geri bırakılması istemi bakımından yapılan değerlendirmede ise; öncelikle İİK.m.33 düzenlemesinin ele alınması gerekmektedir. İlgili düzenlemenin ilk fıkrasına göre icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne uygun tasdik edilen yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Somut olayın alıntılanan bu düzenleme çerçevesinde ele alınmasında; davacının ödeme iddiasına ilişkin olarak dayanmış olduğu PTT kayıtları dosyamız arasına alınmış ve dosya bu kayıtlar dikkate alınarak rapor tanzim edilmek üzere hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir....
mahkemenin icranın geri bırakılması kararının kaldırılması ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Dava ibra nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Başvuru, bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde; ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir '' hükmü yer almaktadır. Bu durumda alacaklının haberdar edildiğini ispat külfeti borçluya aittir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava dilekçesinin tebliğ edilmeden karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından savunma haklarının kısıtlanarak karar verildiğini, yerel mahkemenin yazdığı gerekçe ve dayandığı yasal düzenlemelerin icra dosyası ile ilgisinin olmadığını, yerel mahkemenin gerekçesinde İİK m.149/a maddesine göre teminat yatırılmazsa icranın geri bırakılamayacağına ve satışın devam edeceğine karar verdiğini, ancak yasanın 14/a-1 maddesinde icranın geri bırakılması hakkında İİK m.33/1, m.33/2 ve m.33/4 hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, İİK m.33 'te yer alan icranın geri bırakılması hükümlerinin itfa, imhal ve zamanaşımı şikayetlerinde söz konusu olduğunu, bu durumda icranın geri bırakılmasının ise icra işlemlerini komple durduracağını, oysa İİK m.363/son hükmüne göre icra mahkemesince şikayetin reddi halinde yerel mahkeme kararının istinaf edilmesinin satıştan başka hiçbir icra işlemini durdurmayacağını, dosyada satışın durması...
geri bırakılması istenebileceğini ve onun da şartlarının oluşmadığını, icra emrinin tebliğ tarihi 26.03.2022 tarihi olup dava tarihinin ise 04.04.2022 tarihi olduğunu, icranın geri bırakılması talebi için öngörülen 7 günlük süreden sonra dava açıldığını, bu sebeple de davanın süre nedeniyle de reddi gerekirken söz konusu usuli itirazları incelemeye alınmaksızın karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle kararın istinaf yolu ile kaldırılmasına ve haksız davanın reddine, yargılama giderleri, dava masrafları, harçlar ve sair tüm giderler ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin itiraz olarak dava dilekçesinin HMK.nun 119/1 maddesindeki unsurları ihtiva etmediğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki icranın geri bırakılmasına ilişkin iddia ve beyanlarının haksız ve yasal mesnetten yoksun olduğunu, takibin zamanaşımına uğraması için icra dosyasındaki iki işlem tarihi arasında zamanaşımı süresi olan 3 yıldan daha fazla bir sürenin geçmiş olması gerektiğini, takibe konu senet (bono) TTK.nun bonolar için saymış olduğu tüm zorunlu şekil şartlarını muhtevi olup kambiyo senedi (bono) vasfınına haiz olduğunu, davacı tarafın takip konusu borcun müteveffa babası tarafından ödendiğine yani itfa nedeniyle borca itirazı da haksız ve yasal mesnetten yoksun olduğunu, davacı taraf takipten sonra itfa ile ilgili hiçbir belge ibraz etmediğini, bu nedenle öncelikle dava dilekçesinde bulunması zorunlu olupta davacının dava dilekçesinde bulunmayan usnsuları (eksiklikleri) tamamlaması hususunda davacı tarafa HMK.nun...