"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili itfa nedeniyle takibin iptalini talep etmiş, Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda takibe konu baz istasyonunun kaldırıldığı gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı .....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin takibin geri bırakılmasını sağlayacak bir belgeye dayanmadığını, davadaki itfa iddiasının taraflar arasında akdedildiği ifade edilen tediye makbuzu isimli belgeye dayandırıldığını, bu belgenin ilamlı icranın geri bırakılmasına imkan sağlayan bir niteliğinin bulunmadığını, sunulan belgeler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, belge itfa niteliğinde bir belge olmadığından mahkemece imza incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun ödeme iddiasını kabul etmediğini, işveren tarafından işçilere yapılacak ödemelerin banka aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLER: Aksaray İcra Dairesi'nin 2021/2794 Esas ve 2021/2795 Esas sayılı icra takip dosyaları, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip konusu borcun takipten önce 20/03/2015 tarihli "ibraname" başlıklı belgeye istinaden davalı alacaklıya ödendiğinin anlaşıldığı, ibranamedeki imzanın alacaklı tarafından inkar edilmediğinden, İİK'nun 33/1. maddesi gereğince davacıların şikayetinin kabulü ile davacılar yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili tarafından, 20/03/2015 tarihli ibranamenin geçerli olmadığı, bu ibranameye dayalı hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takip dayanağı ilamın karar tarihinden önceki dönemde takip konusu borcun "ibaname" başlıklı belgeye istinaden ödenmiş olması nedeniyle, icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
İİK'nun 149/a maddesinde icranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkralarının uygulanacağı belirtilmiştir. İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda icra emrinin şikayetçi borçluya 03.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği icra mahkemesine başvurunun ise yasal yedi günlük süre içinde 21.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, icra emri tebliğ tarihine göre dava süresinde olup mahkemece, şikayetin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/1164 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu, Tarım Kredi Kooperatifi'nin 26/06/1995 tarih ve 988-987 ve 986 nolu kredi borç senetlerinin zamanaşımına uğradığını, İİK'nun 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; İİK'nun 39. maddesinde ilama müstenit takiplerin son muamele üzerinden 10 sene geçmekle zaman aşımına uğrayacağı belirtilmiş ise de bu hususun derdest olan dosyadaki son muamele olarak anlaşılması gerektiği, daha önce farklı icra dairelerinde takipler yapıldığı, aciz vesikası alındığı, o dosyalar üzerinden işlemlerin kaldığı yerden değil de farklı bir icra dairesinde ve farklı esaslarla yeniden takip başlatılması nedeniyle İİK'nun 33/a maddesi gereğince zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....
Dağıtım A.Ş. tarafından 6111 sayılı Yasa gereğince 29.06.2011 tarihli makam oluru ile yapılandırılarak 41.746,14 TL ödeme yapıldığını, müşterek ve müteselsil sorululuk gereği borcun kendileri yönünden de sona erdiğini ileri sürerek İİK 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasını, takibin ve ödeme emrinin de iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ödeme nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
DELİLLER: Ereğli İcra Müdürlüğünün 2018/1400 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçlunun takip başlamadan önce takip dayanağı ilamdan kaynaklanan borçları ödediği anlaşıldığından, davanın kabulü ile İİK'nun 33/1 maddesi gereğince Ereğli İcra Müdürlüğünün 2018/1400 Esas sayılı icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve müvekkiline haber verilmeden hesabına ödeme yapıldığı, sonrasında haberdar edilmediği, takibin başlatılmasına davacının sebep olduğu, yapılan ödemenin takip sonrası yapılmış ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takipten önceki itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteğidir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/5755 Esas (yeni esas 2022/41379) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine toplam 498.218,54 TL alacağın tahsili talebiyle 20/02/2020 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin dayanağını Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/490 E. - 2018/112 K. sayılı ilamının oluşturduğu, davacı borçluya icra emrinin 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, itfa ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından İİK'nun 33. maddesine dayalı olarak takipten sonraki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 33/2 maddesine göre itfa veya imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 20.4.2015 tarihli kararının iptaline, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Borçlu vekilinin, başvurusunda, ... tarihli protokolün karşılıklı edim içeren belge olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Anılan protokol, bu niteliği ile yukarıda açıklanan İİK'nun 33/2. maddesi kapsamında borcun imhaline imkan kılacak nitelikte bir belge değildir. Bu durumda, takibin devamında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....