Maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı ve takibe dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair şikayet niteliğindedir. İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya ihmal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmünü içermektedir. Ayrıca, takip konusu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğine ilişkin şikayetin kamu düzeni ile ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple icra emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda, icranın geri bırakılması ve takibin iptali talebinin 7 günlük yasal süreye tabi olduğu, icra emrinin borçlu vekiline 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise yasal 7 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 02/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1059 Esas 2020/102 Karar sayılı dosyasından verilen kararın beklendiği ve ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından asıl olan 03/08/2018 tarihli temlikin geçerli olduğu belirtilmiş ise de, inceleme konusu dosyadaki takibin dayanağı olarak davalı alacaklı tarafından Bornova 6. Noterliğinin 17/10/2018 tarihli, 15899 yevmiye nolu temlik sözleşmesinin sunulduğu, bu temlikin de geçersizliğinin İzmir 6. İTM'nin 2019/1059 Esas 2020/102 Karar sayılı kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/4072 Esas 2021/8909 Karar sayılı onama ilamı ile kesinleştiği anlaşıldığından, davacı borçlunun asıl alacaklı olan Hakbal Ltd. Şti. tarafından başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2019/8334 Esas sayılı dosyasına yaptığı 25/10/2019 tarihli ödeme ile borçlu olmadığı kanaatine varıldığından, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Uyuşmazlık, ilamlı takipte takipten önce yapılan ödeme nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2018/4548 sayılı dosyasında; alacaklılar T4 kendi adına asaleten Gülçin Akcan'a velayeten ve T3 T6 hakkında ilamlı takip başlattığı, takibe dayanağın Sigorta Tahkim Komisyonunun 20/03/2018 gün 2018/17227 sayılı kararı olduğu, davacı borçluya icra emrinin 12.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 13.04.2018 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nın 33/1 maddesi '' İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.''...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1272 KARAR NO : 2022/743 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PINARHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/10 ESAS - 2020/19 KARAR DAVA KONUSU : İtfa nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/180 esas ve 2020/27 karar sayılı ilamına dayalı olarak müvekkilleri aleyhine 13.041,00- TL asıl alacak, 238,62- TL bakiye harç, 1.023,00- TL yargılama gideri ve 3.400,00- TL ilam vekalet ücretine hükmedildiğini, bu alacak kalemlerine ilişkin olarak faizi...
O halde, mahkemece; borçlunun itiraz konusu ettiği çocuk nafakasının takip dayanağı ilam ile bir ilgisinin bulunmadığı, tüm dava dosyasına göre ise borçlu aleyhine, takip dayanağı olan ilam dışında, gerek ülkemiz mahkemelerinde, gerekse ülkemizde tanıma ve tenfize konu edilmiş başka bir yabancı bir mahkemede verilmiş, nafaka ödemesine dair tahsilde tekerrüre neden olabilecek başka bir mahkeme ilamının da bulunmadığı, dolayısıyla borçlunun yapmış olduğu itirazın İİK 33. maddesinde ifade olunan icranın geri bırakılması koşullarına uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne hükmolunması isabetsizdir....
Öte yandan; İİK'nun 149/a maddesinde icranın geri bırakılması hakkında 33. maddenin 1, 2 ve 4. fıkralarının uygulanacağı belirtilmiştir. İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçluya icra emri 12.09.2012 tarihinde tebliğ edildiğine göre, borçlunun borcun takipten evvel ödendiği iddiasına dayalı olarak 08.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal yedi günlük süreden sonra olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte;borçlunun,borcun itfa edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun borçlu olmadığının İ.İ.K. 71/1 maddesi gereğince noter tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispat edilemediğinden icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....
İİK'nun 16/2. maddesinde belirtilen süresiz şikayet halleri dışında, borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet sebeplerini ya da İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğraması, imhal veya itfa edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talebini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Başvuru süresi icra emri tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçlu şirkete gönderilen icra emri bila tebliğ iade edilmiş olup, icra emrinin tebliğe çıkartılmış olduğu ve alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun şikayet hakkı vardır. O halde mahkemece, borçlunun takibe ve borca yönelik şikayet ve istemleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
TMK'nun 327. maddesinde ''Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır'' İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; alacaklıya ait hesap hareketleri incelendiğinde tazminat miktarına uymayan ve tazminat adı altında ödenmeyen nafaka harici (alacaklının nafaka alacağını aldığına dair kabulü karşısında) kısmi ödemelerin çocuk için yapılan ahlaki ödemeler olarak kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip kesinleştikten sonra yapılan ödemelerle dosya borcunun itfa edildiğinden bahisle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece, 25.3.2016 havale tarihli bilirkişi raporu esas alınarak şikayetin kısmen kabulü ile dava tarihi itibariyle 673.737,72 TL yönünden vaki ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına, takibin kalan 915.698,22 TL yönünden devamına hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir....