Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, ilamlı takipte takas (yani borçlunun alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirmesi de) 33.madde anlamında itfa terimine dahildir. Bir başka anlatımla borçlu, alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirerek İİK 33.maddesine göre icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Bu durumda borçlunun takas ettiğini bildirdiği karşılık alacağını yetkili merciilerce res'en düzenlenmiş veya imzası alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmesi gerekir. (İİK 33) Takas için ileri sürülen alacak aynı (alacaklının takibe konu yaptığı) ilamda tespit edilmiş ise veya başka bir mahkeme ilamında (yahutda kesinleşen bir takip ile) tespit edilmişse, borçlu, karşılık alacağını ispat (m.33/1, 2) etmiş sayılır. Borçlunun karşılık alacağı ilama veya yukarıdaki (33/1) belgelere dayanmamakla beraber icra mahkemesinde alacaklı tarafından ikrar edilirse borçlu bu ikrar ile de alacağını ispat etmiş olur....

    İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda;borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen Garanti Bankasının 01/07/2011 tarihli, 5000,00 TL tutarlı ve “... adına yatan” açıklama şerhi içerir dekontu ile aynı Bankanın 10/06/2011 tarihli 5000,00 TL tutarlı ”borca istinaden”açıklama şerhli dekontunda takibe dayanak ilama veya ilam alacaklısına herhangi bir atıfta bulunulmadığı ve ilam borcuna mahsuben yapıldığı iddia edilen iş bu ödemelerin alacaklı vekilince kabul edilmediği de nazara alındığında yerel Mahkeme hükmünün onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla!...

      Hukuk Dairesince hükmün açıklanmasının geri bırakılma kararının kesin bir mahkûmiyet hükmü olmadığından hukuki sonuç doğurmayacağı, borçluların itfa itirazının resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığından bozulmasına karar verilmiştir. Ancak borçlu ...’a ödeme emri 01.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğuna göre itfa belgesi 14.03.2011 tarihli bulunduğundan itfa olgusu takibin kesinleşmesinden önceki döneme dayandığından İİK’nın 168/5 maddesi uyarınca 5 günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle istemin bu borçlu yönünden süreden reddine karar verilmesi gerekli olduğundan borçlu ... yönünden hükmün değişik gerekçe ile bozulması görüşüne katılıyorum. Ancak diğer borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki itfa nedeniyle takibin iptali istendiği, itfanın ise İİK 71/1 maddesi kapsamında belgelerle ispatlanamadığı yönündeki Yargıtay 12....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının arabulucuya başvurmasının zorunlu olduğunu, davacı arabulucuya başvurmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, Konya 3.İcra Müdürlüğü'nün 2005/6200 E takip dosyasında müvekkilin çekin zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması İçin Konya 3.İcra Hukuk mahkemesi 2016/1103 E icranın geri bırakılmasının talep edildiğini, Konya 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin Konya 3....

        geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

        Takip dayanağı ilamın incelenmesinde; hükmün 4. maddesinde müşterek çocukların her biri için aylık 1.000,00 TL davalı - alacaklı lehine nafakaya hükmedildiği, nafakanın her yıl %10 oranında artırılmasına karar verildiği, İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; davalı - alacaklı tarafından İstanbul 10....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/265 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, 2004 sayılı İİK 33/a maddesi uyarınca takip alacağı yönünden verilen icranın geri bırakılması kararına karşı 7 gün içerisinde genel mahkemede dava açılmaması halinde söz konusu zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kesinleşeceği ancak davalı takip alacaklısı tarafından Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/126 esas sayılı dosyasında verilmiş olan zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin taraflarına tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde 07/09/2021 tarihinde Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2021/265 esas sayılı dosya ile dava açtıkları, sıra cetvelinin düzenlenme tarihi itibariyle de söz konusu dosyanın derdest olduğu, bu haliyle davalı takip alacaklısının hacizlerinin devam ettiği, sıra cetvelinde davalı takip alacaklısına yer verilmesinin bu haliyle usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

        İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafından nafaka borcunun ödendiği iddia edilmiş ise de ödemeleri elden yaptığını beyan etmekle bu hususta yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş yazılı belge ibraz edilmediğinden davacının ödeme iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmış, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla birlikte davacı tarafından yeni bilirkişi incelemesi de talep edilmediği birlikte dikkate alındığında yerel mahkemenin kararı isabetli olup davacının istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

        İİK.nun 33.maddesinde; "icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" düzenlemesi mevcuttur....

          Somut olayda, asıl borçlu tarafından kat ihtarına itiraz edilmediği anlaşılmakla, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olup, borçlu alacak miktarına yönelik iddiaları icra mahkemesinde ileri süremez ise de; İİK.nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlu şirketin temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir....

            UYAP Entegrasyonu